Halk anlatıları, anlatıldıkları coğrafyalarda sözlü geleneğin önemli unsurlarından biridir. Türk kültüründe destandan halk hikâyesine mitten masala oldukça güçlü ve çeşitli bir anlatı geleneği vardır. Türk kültür hayatında önemli bir yere sahip olan anlatılar, farklı dönemlerde farklı kültürel etkileşimler ve değişen sosyal yapı ile zenginleşerek anlatılmaya devam etmişlerdir. Bu zenginleşme anlatıların dili, yapısı ve kurgusuna olduğu kadar anlatma şekilleri ve anlatıcılarına da etki etmiştir. Söz gelimi İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültüründeki destan anlatıcıları, İslamiyet sonrasında Anadolu’da âşık ve meddah gibi çeşitli şekillerde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu değişim anlatı türlerine de yansımıştır. Aynı zamanda anlatının icra bağlamı da değişimlerden etkilenmiştir.
XX. yüzyılda teknolojinin hızla gelişmesi halk anlatılarını da etkilemiştir. Bu yüzyılda ortaya çıkan yeni icra bağlamlarından birisi de televizyon ve sinemadır. Halk anlatıları, bu icra ortamlarına uyum sağlayarak yeni bir şekil kazanmıştır. Yıllar içinde gelişen film yapımları halk anlatılarını kurgulayarak yeniden üretim içine sokmuşlardır. Böylece anlatılar yeni bağlamlarda yeniden üretilmeye devam etmişlerdir.
Bu çalışmada halk anlatılarını yapısal olarak inceleyen bir metot olan Vladimir Propp’un geliştirdiği biçimbilim incelemesi ile Türk masallarından hareketle kurgulanmış olan Çağan Irmak yönetmenliğindeki Ulak filmi incelenecektir. Çalışmada yeniden kurulmuş olan ve bir masal gibi anlatılan Ulak filmi ve filmde anlatılan masal, Propp’un geliştirdiği yapısal inceleme metoduna uygunluğu değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: II Sayı: I |