Meme kanseri tedavisinin en yaygın komplikasyonlarından
biri olan lenfödem; ağrı, etkilenen
ekstremitenin hareket yeteneğinde azalma veya kayıplara neden olarak bireyleri
fiziksel, fonksiyonel ve psikososyal açıdan olumsuz yönde etkilemektedir. Meme
kanseri ilişkili lenfödem yönetimi uzun yıllardır
tartışma konusu olmuştur ve bu tartışma halen güncelliğini korumaktadır.
Fiziksel aktivite ve egzersizin meme kanseri ilişkili lenfödem yönetiminde terapötik etkisi ile
ilgili çok az kanıt olmakla birlikte lenfödem tedavisinin önemli
bir komponenti olduğu kabul edilmektedir. Geçmişte
meme kanseri ilişkili lenfödem gelişimini azaltmak veya tetiklememek adına
etkilenen ekstremiteye yönelik tekrarlı ve yorucu üst ekstremite
egzersizlerinden kaçınılması gerektiği düşünülürdü. Çünkü sağlık profesyonelleri
arasında da üst ekstremiteye yönelik yapılacak egzersizlerin lenfödem
gelişimini tetikleyebileceği veya var olan lenfödemin şiddetini olumsuz yönde
etkileyebileceğine dair görüşler mevcuttu. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda
bu görüşlerin kanıta dayalı olmadığı ortaya çıkmıştır. Sağlık
profesyonellerinin sahip olduğu bu düşünceler ve hastalara yapmış oldukları tür
önerileri egzersiz türü, sıklığı, şiddeti vb. gibi konularda korku, gerginlik
ve endişe yaşamalarına neden olarak egzersiz yapmalarını engelleyebilmekteydi. Günümüzde ise kanıt gücü yüksek randomize
kontrollü çalışmalar ile egzersiz tedavisinin lenfödem gelişimine veya mevcut
lenfödem tablosunun ilerlemesine neden olmadığı kanıtlanmıştır. Meme kanseri hastalarında
özellikle tedaviye bağlı olarak gelişen lenfödemin önlenmesi ve yönetimine
yönelik girişimler ile hastaları fiziksel ve psikolojik olarak olumlu yönde
etkileyerek bireylerin yaşam kalitelerine önemli bir destek sağlanabilir. Bu
doğrultuda farmakolojik olmayan yaklaşımlardan biri olan egzersiz programları
ile bireylerin kendini fiziksel ve psikolojik yönden daha rahat hissetmelerine
katkı verilebilir.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2017 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 10 Sayı: 3 |
MEÜ
Sağlık Bilimleri Dergisi Doç.Dr. Gönül Aslan'ın Editörlüğünde Mersin
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak 2008 yılında
yayımlanmaya başlanmıştır. Prof.Dr. Gönül Aslan Mart 2015 tarihinde Başeditörlük görevine Prof.Dr.
Caferi Tayyar Şaşmaz'a devretmiştir. 01 Ocak 2023 tarihinde Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Başeditörlük görevini Prof.Dr. Özlem İzci Ay'a devretmiştir.
Yılda üç sayı olarak (Nisan - Ağustos - Aralık) yayımlanan dergi multisektöryal hakemli bir bilimsel dergidir. Dergide araştırma makaleleri yanında derleme, olgu sunumu ve editöre mektup tipinde bilimsel yazılar yayımlanmaktadır. Yayın hayatına başladığı günden beri eposta yoluyla yayın alan ve hem online hem de basılı olarak yayımlanan dergimiz, Mayıs 2014 sayısından itibaren sadece online olarak yayımlanmaya başlamıştır. TÜBİTAK-ULAKBİM Dergi Park ile Nisan 2015 tarihinde yapılan Katılım Sözleşmesi sonrasında online yayın kabul ve değerlendirme sürecine geçmiştir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 16 Kasım 2011'dan beri Türkiye Atıf Dizini tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2016 birinci sayıdan itibaren ULAKBİM Tıp Veri Tabanı tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 02 Ekim 2019'dan beri DOAJ tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 23 Mart 2021'den beri EBSCO tarafından indekslenmektedir.
Dergimiz açık erişim politikasını benimsemiş olup, dergimizde makale başvuru, değerlendirme ve yayınlanma aşamasında ücret talep edilmemektedir. Dergimizde yayımlanan makalelerin tamamına ücretsiz olarak Arşivden erişilebilmektedir.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.