Amaç: Artan bakteriyel enfeksiyonlar ve antimikrobiyal direnç (AMD) halk sağlığını tehdit etmektedir. Bu sorunun yönetiminde sürveyans çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, çeşitli örneklerden izole edilen bakterilerin tür dağılımı ve antibiyotik duyarlılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Mart 2018- Mart 2021 tarihleri arasında … Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı’na gönderilen klinik örneklerinden izole edilen bakterilerin tanımlama ve antibiyotik duyarlılık test (ADT) sonuçları retrospektif olarak incelendi. Bakteriyolojik tanımlama ve ADT’ler için Vitek 2 otomatik cihazı kullanıldı. İzolatların antibiyotik duyarlılıkları EUCAST standartlarına göre değerlendirildi. Bulgular: Belirtilen tarih aralığında farklı klinik örneklerden toplam 6392 bakteriyel patojen izole edildi ve 6039 (%94.5) bakteri izolatına ADT yapıldı. Üreme tespit edilen örnek türleri arasında en sık idrar örneği (n=2982; %47.1) olmak üzere sırasıyla kan (n=1492; %23.6), trakeal aspirat (n=871; %13.8), yara (n=476; %7.5), balgam (n=154; %2.4) ve diğer klinik örnekler bunu takip etti. En sık tespit edilen bakteri türünün Esherichia coli (%28.4) olduğu görüldü. Genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (ESBL) pozitifliği E. coli için %22.6 ve Klebsiella spp. için %14.8 olarak bulundu. Staphylococcus aureus türleri içinde metisiline dirençli S. aureus (MRSA) oranı %45.6 olarak bulundu. Sonuç: Enfeksiyon hastalıkları ile mücadelede bölgesel bakteriyel etken ve antimikrobiyal direnç profilinin iyi bilinmesi ve sürveyans sistemlerinin doğru işletilmesi gerekmektedir. E. coli ve Klebsiella spp. türlerindeki artışa karşı önlem olarak ampirik tedavilerin yeniden gözden geçirilmesi yararlı olacaktır. Yüksek MRSA ve ESBL oranları bölgemizi tehdit edici bir unsur olmaya devam etmektedir.
Klinik örnekler antibiyotik direnci genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz çoklu ilaç direnci
Yok
Aim: Increasing bacterial infections and antimicrobial resistance (AMR) threatens public health. Surveillance studies are of great importance in the management of this problem. In this study, it was aimed to determine the species distribution and antibiotic susceptibility of bacteria isolated from various samples. Method: Identification and antibiotic susceptibility test (ADT) results of bacteria isolated from clinical specimens sent to …. Hospital Medical Microbiology Laboratory between March 2018 and March 2021 were analyzed retrospectively. The Vitek 2 automated device was used for bacteriological identification and ADTs. The antibiotic susceptibility of isolates was evaluated according to EUCAST standards. Results: A total of 6392 bacterial pathogens were isolated from different clinical specimens during the specified date range and ADT was applied to 6039 (94.5%) bacterial isolates. Among the sample types in which growth was detected, the most common urine sample (n=2982; 47.1%) was blood (n=1492; 23.6%), tracheal aspirate (n=871; 13.8%), wound (n=476; 7.5%), sputum (n=154; 2.4%) and other clinical specimens followed. The most frequently detected bacterial species was Esherichia coli (28.4%). Extended-spectrum beta-lactamase (ESBL) positivity was 22.6% for E. coli and 14.8% for Klebsiella spp. The rate of methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA) among S. aureus species was found to be 45.6%. Conclusion: In the fight against infectious diseases, the local bacterial agent and antimicrobial resistance profile should be well known and surveillance systems should be operated correctly. It would be useful to reconsider empirical treatments as a precaution against the increase in E. coli and Klebsiella spp. species. High MRSA and ESBL rates continue to be a threat to our region.
Clinical samples antibiotic resistance extendeds β-lactamase multidrug-resistance
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 16 Sayı: 1 |
MEÜ
Sağlık Bilimleri Dergisi Doç.Dr. Gönül Aslan'ın Editörlüğünde Mersin
Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüne bağlı olarak 2008 yılında
yayımlanmaya başlanmıştır. Prof.Dr. Gönül Aslan Mart 2015 tarihinde Başeditörlük görevine Prof.Dr.
Caferi Tayyar Şaşmaz'a devretmiştir. 01 Ocak 2023 tarihinde Prof.Dr. C. Tayyar Şaşmaz Başeditörlük görevini Prof.Dr. Özlem İzci Ay'a devretmiştir.
Yılda üç sayı olarak (Nisan - Ağustos - Aralık) yayımlanan dergi multisektöryal hakemli bir bilimsel dergidir. Dergide araştırma makaleleri yanında derleme, olgu sunumu ve editöre mektup tipinde bilimsel yazılar yayımlanmaktadır. Yayın hayatına başladığı günden beri eposta yoluyla yayın alan ve hem online hem de basılı olarak yayımlanan dergimiz, Mayıs 2014 sayısından itibaren sadece online olarak yayımlanmaya başlamıştır. TÜBİTAK-ULAKBİM Dergi Park ile Nisan 2015 tarihinde yapılan Katılım Sözleşmesi sonrasında online yayın kabul ve değerlendirme sürecine geçmiştir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 16 Kasım 2011'dan beri Türkiye Atıf Dizini tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 2016 birinci sayıdan itibaren ULAKBİM Tıp Veri Tabanı tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 02 Ekim 2019'dan beri DOAJ tarafından indekslenmektedir.
Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 23 Mart 2021'den beri EBSCO tarafından indekslenmektedir.
Dergimiz açık erişim politikasını benimsemiş olup, dergimizde makale başvuru, değerlendirme ve yayınlanma aşamasında ücret talep edilmemektedir. Dergimizde yayımlanan makalelerin tamamına ücretsiz olarak Arşivden erişilebilmektedir.
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.