Bu çalışmanın amacı insan doğasına ilişkin ileri sürülen farklı yaklaşımları tarihsel olarak derleyip benliği daha kapsamlı araştıracağımız bir çerçeve sunmaktır. Çalışmanın temelini oluşturan tema insan benliğidir. Benliği anlama girişimimizde üzerinde duracağımız önemli konular şunlardır: Toplum, bireysellik, aidiyet, otantiklik, özgürlük, iyilik-kötülük, erdem, maddiyat-maneviyat, zamansallık ve özdeşlik. İnsan; siyaset, etik, sanat, din, bilim, felsefe ve tarihin asıl yapıcısı olduğundan bu gibi konular da çalışmamızda ele alınacaktır. İnsanı anlamaya çalışırken sorduğumuz “Ben kimim?” sorusu sadece birinci tekil kişi tarafından, kişiye has olan özelliklerin açığa çıkarılabileceğini varsayar. Oysa insan sadece kendi içsel özelliklerinden ibaret değildir, aksine çoğunlukla dışsal/toplumsal olarak belirlenir. “Ben nedir?” ifadesi ise soruyu üçüncü tekil kişinin dışarıdan cevaplayacağı bir soru olarak ortaya koyar. Bu nedenle söz konusu soruyu benliğin öznel ve nesnel yönünü birlikte ortaya koyacak şekilde ele almak insana dair daha derin bir kavrayış sunmayı vaat eder görünür. Soru bu şekilde değerlendirildiğinde, sadece içsel olarak bene ait olan etmenlerin değil, bene dışarıdan sızmış (“ben olmayan”) etmenlerin de neler olduğunun hesabı verilebilir. Etraflıca yapılacak tarihsel bir inceleme, insanın bu içsel-dışsal (öznel-nesnel) etmenlerin bir birleşimi olduğunu gösterir.
This study aims to historically investigate the approaches concerning human nature, providing a frame in which we can inquire comprehensively into the self. The present study revolves around the human self. In the course of understanding the self, this study examines the following terms: society, individuality, belongingness, authenticity, freedom, good-evil, virtue, materiality-spirituality, temporality and identity. Since it is the human that constitutes politics, ethics, arts, religion, science, philosophy and history, these topics will be discussed as well. The question “Who am I?” presupposes that the features peculiar to the self can be revealed by the first-person point of view. However, a human does not consist of her inner characteristics, she is rather determined externally/socially. The formulation “What is ‘I’”, on the other hand, turns the question into something that can be answered from the third-person’s point of view from the outside. That is why, to re-evaluate the question in such a way that introduces the subjective and the objective aspects of the self together seems to provide an extensive analysis concerning the self. Treated this way, not only the factors belonging to the self but also those slipped inside it can be accounted for. The comprehensive historical inquiry demonstrates human self is a synthesis of these inner-outer (subjective-objective) factors.
self human nature inner-outer subjective-objective transcendent freedom
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma/İnceleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 14 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |