Grev hakkı, Anayasa’nın Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler bölümünün 54. maddesinde koruma altına alınan sosyal bir haktır. Bu hak anayasal güvencenin yanında Türkiye tarafından onaylanan uluslararası belgelerle de güvence altına alınmıştır. Anayasa ile koruma altına alınan hakkın kısıtlama yetkisi kanuna bırakılmış olmakla beraber, kanun koyucuya bu sınırlama yetkisi sınırsız ve keyfi biçimde kullanma yetkisini de vermemektedir. Bununla birlikte 1963 yılından itibaren çıkarılan 275, 2822 ve 6356 sayılı kanun dönemlerinde grev hakkının kısıtlanmasına yönelik uygulamalarının başında grev ertelemeleri gelmektedir. İşçi sendikası tarafından alınan grev kararının grev erteleme uygulaması ile kısıtlanması grev hakkının özgür biçimde kullanılamadığını da açıkça göstermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de grev erteleme gerekçesi olarak kullanılan kavramlar tanımlanmakta ve 1963 yılından itibaren gerçekleştirilen grev ertelemeleri dönemsel olarak incelenmektedir. Çalışmada ayrıca, grev ertelemelerine yönelik işçi sendikalarının mücadeleleri ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün grev hakkının kısıtlanmasına yönelik görüşleri de değerlendirilmektedir.
grev hakkı grev ertelemesi toplu hak uyuşmazlığı işyeri pazarlık gücü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |