The purpose of this study is to examine the tuğra form, an important element of Ottoman calligraphy, in terms of its place in Turkish calligraphy, historical development, usage areas, and design features. In this context, it is emphasized that the significance of the tuğra goes beyond its function in official documents, serving as an art piece reflecting the artistic sensibilities of its era. Tughras are typically designed in a curved form consisting of the sere, beyze, tuğ, and hançer parts, including the name of the sultan, his father's name, and the phrase "el muzaffer daima." The composition and ornamentation of this text depend on the skills of the artisans of the era and the opulence of the reign. The earliest curved tughra examples that can be found are seen in documents of the Great Seljuk Empire. Later, the use of tughras continued in the Anatolian Seljuks and the Ottoman Empire. Officially, the use of tughras ended on November 1, 1922, with the abolition of the monarchy. The tughra served as a title in official correspondence in the Ottoman state and represented the sultan's signature and the seal of the state. As such, tughras appeared on official documents such as orders, decrees, land deeds, diplomas, as well as on coins, stamps, registration books, dynastic emblems, flags, and official architectural monuments. Additionally, calligraphy works in the form of tughras were created with verses from the Quran, prayers, the Basmala, hadiths, aphorisms, and personal names. The tughra of Ottoman Sultan Orhan Bey, which included the names of "Orhan and his father Osman," laid the foundation for all Ottoman tughra designs. In this study, the tughra of Sultan Suleiman the Magnificent, produced in the Istanbul Palace Workshop during the 16th century, which is considered the brightest period of the Ottoman Empire, was examined. This tughra, currently on display at the New York Metropolitan Museum of Art, was analyzed in terms of its text, calligraphy design, composition features, and illumination patterns. The tughra's design features prominently include the use of gold and navy blue. Illumination patterns feature saz-style dagger leaves, double tahrir-style hatayi designs, stylized carnations, and cloud motifs. Due to these design characteristics, it is believed that the tughra was created in the style of Kara Memi, the chief illuminator of the era.As a result of the research, it was concluded that tughras were not limited to being merely official documents but also represented significant art pieces that reflected the artistic sensibilities of their time.
The tughra Ottoman calligraphy Turkish calligraphy Sultan Suleiman the Magnificent Metropolitan Museum of Art
yok
Bu çalışmanın amacı, Osmanlı hat sanatının önemli bir öğesi olan tuğra formunu, Türk hat sanatındaki yeri, tarihsel gelişimi, kullanım alanları ve tasarım özellikleri açısından incelemektir. Bu bağlamda, tuğranın sadece resmi belgelerdeki işlevi değil, aynı zamanda dönemin sanat anlayışını yansıtan bir sanat eseri olarak önemi vurgulanmıştır. Tuğralar genellikle sere, beyze, tuğ ve hançer kısımlarından oluşan kavisli şekilde tasarlanır; padişahın adı, babasının adı ve "el muzaffer daima" ibaresini içerir. Bu metnin yazılması ve süslenme şekli, dönemin sanatkarlarının yeteneklerine ve saltanatın zenginliğine bağlıdır. Ulaşılabilen ilk kavisli tuğra örnekleri Büyük Selçuklu İmparatorluğu belgelerinde görülmektedir. Daha sonra Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu'nda tuğra kullanımı devam etmiştir. Resmi olarak tuğranın kullanımı 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılması ile sona ermiştir. Tuğra, Osmanlı devletindeki resmi yazışmalarda başlık olarak kullanılmış, padişahın imzası ve devlet mührünün temsilcisi olmuştur. Bu kapsamda tuğralar, emirler, fermanlar, tapular, diplomalar gibi resmi belgelerde; madeni paralar, pullar, kayıt defterleri, hanedan armaları, bayraklar gibi diğer nesnelerde ve resmi mimari anıtlarda yer bulmuştur. Ayrıca, tuğra formunda yazılmış ayetler, dualar, besmele, hadisler, özlü sözler ve kişi isimleri şeklinde hat sanatı eserleri yapılmıştır. Osmanlı Sultanı Orhan Bey'in tuğrası, ‘Orhan ve babası Osman’ın isimlerinin yazıldığı bir formu içerdiği için tüm Osmanlı tuğra tasarımının temelini oluşturmuştur. Bu çalışmada Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak dönemi olarak kabul edilen 16. yüzyılda İstanbul Saray Nakışhanesinde üretilen 1555-60 tarihli Kanuni Sultan Süleyman tuğrası ele alınmıştır. Günümüzde New York Metropolitan Sanat Müzesi'nde sergilenen bu tuğra, metni, hat tasarımı, istif özellikleri ve tezhip desenleri açısından incelenmiştir. Tuğranın, tasarımında altın ve lacivert rengin yoğun olarak kullanıldığı görülmüştür. Tezhip desenlerinde saz yolu üslubunda hançeri yapraklar, çift tahrir tarzındaki hatayi desenler, stilize edilmiş karanfil ve bulut motiflerine yer verilmiştir. Bu tasarım özellikleri nedeniyle tuğranın dönemin saray baş müzehhibi Kara Memi'nin üslubunda yapıldığı düşünülmüştür. Araştırmanın sonucunda, tuğraların sadece resmi belge olma özelliği ile sınırlı kalmadığı, aynı zamanda dönemin sanat anlayışını yansıtan önemli sanat eserleri olduğu sonucuna varılmıştır.
Tuğra Osmanlı hat sanatı Türk hat sanatı Kanuni Sultan Süleyman Metropolitan Sanat Müzesi
yok
yok
Mevzu Dergi Editörlerine teşekkür ederim.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İslam Sanatları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.