Hz. Peygamber’den önce şehir hayatı, şirk inancının ürettiği cahiliye kültürüne göre şekillenmiştir. Cahiliye kültürünün sosyal yapısı, toplumu hürler ve köleler şeklinde bir ayrıma tabi tutan sınıf sistemine, insani ilişkiler ise genel olarak asabiyet duygusuna göre şekillenmiştir. Şehir hayatının tamamına etki eden cahiliye kültürü, şehirdeki temizlik, güvenlik, ahlak ve mesken mahremiyeti gibi birçok alana etki ettiği gibi o şehirde yaşayan fertlerin komşuluk, akrabalık ve aile ilişkileri başta olmak üzere insani ilişkilerin bütününe etki eden en belirleyici faktör olmuştur. Hz. Peygamber’le birlikte İslam inanç esaslarına göre şekillenen şehir hayatında sosyal yapı, sınıfsal sistem yerine şehirdeki tüm insanların can, mal ve namus güvenliğini muhafaza ve temel insan haklarını güvence altına alan bir yapıya dönüşmüş, asabiyete göre şekillenen insani münasebetler ise evrensel İslam ahlakının temel ilkelerine göre düzenlenmiştir. Hz. Peygamberin güvenlik temizlik ve huzura yönelik uygulamalarıyla şehir, bir yandan tüm inanç mensuplarının insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilecekleri bir mekâna dönüşürken bir yandan da İslam medeniyetine merkezlik edebilecek bir konuma yüksel-miştir.
Before the advent of the Prophet Muhammad, city life was shaped by the Jahiliyyah culture, which was based on the belief in polytheism. The social structure of the Jahiliyyah culture was characterized by a class system that divided society into freemen and slaves, and human relationships were generally governed by the feeling of tribalism. The Jahiliyyah culture, which had a pervasive impact on all aspects of city life, influenced areas such as cleanliness, security, morality, and privacy of homes, and it was the most significant factor affecting human relationships, including those among ne-ighbors, relatives, and within families. With the arrival of the Prophet Mu-hammad, city life transformed according to the principles of Islamic faith. The social structure shifted away from a class system towards one that en-sured the safety of all individuals' lives, property, and honor, guaranteeing fundamental human rights. Human interactions, previously driven by triba-lism, were reoriented based on the universal principles of Islamic morality. The Prophet Muhammad's practices related to security, cleanliness, and pe-ace brought about a city that served as a place where all believers could live with dignity while simultaneously becoming the center of Islamic civiliza-tion.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 12 |
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.