Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

ELEŞTİREL TEORİ BAĞLAMINDA KANT’IN KURUCU ÖZNESİNİN MARX FELSEFESİNDE YABANCILAŞMASI

Yıl 2024, Cilt: 8 Sayı: 2, 93 - 107, 31.12.2024
https://doi.org/10.55774/mikad.1510709

Öz

Öz
Bu makalede eleştirel teori bağlamında Kant'ın, insan zihnine ait olduğunu ileri sürdüğü yargı gücü yetisinin “bağlayıcılık” ediminin temelleri üzerinde durulmaktadır. Kant felsefesinin bir sonucu olarak, insan zihnine ait algılamanın -salt duyu verileri vasıtasıyla- ancak tek teklere yönelik gerçekleşmesi ve insan aklının kendisinin, çalışma biçiminin ve hatta verilerinin her bir insanda aynı olduğuna dair iddiasına paralel biçimde kapitalizmin insanları araçsallaştırması, onların bizzat kendilerine ve ürettiklerine karşı hissettikleri yabancılaşmanın normalleşmesi Marx felsefesi ile ilişkilendirilerek ele alınmaya çalışılmıştır. Marx’ı yeniden yorumlayan 20.yy. filozoflarının ortaya koyduğu bir düşünce sistemi olan Frankfurt Okulu’nun düşünürleri, Kant’ın Marx felsefesi üzerindeki olumsuz etkilerini Aydınlanmanın Diyalektiği’nde ele almışlardır ve her iki felsefi sistemin de karşı çıktıkları düşünsel evreni genişlettiğini iddia etmişlerdir. Bu minvalde, Kant’ın ve Marx’ın felsefelerinin, bireyi içinde bulunduğu verili durumu kabul etmek dışında hareket edemeyecekleri bir çıkmaza sürüklediği öne sürülmektedir. Kant felsefesinin “anlama yetisi” ve “yargı gücü yetisi” kavramlarından hareketle, üç bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde Kant’ın, insan zihnini anlama yetisi aracılığıyla dış dünyayı ve bizatihi kendisini kuran nitelikle tanımlamış olmasına karşın, üzerinde etki bıraktığı Marx felsefesinde aynı öznenin kendisine ve ürettiklerine yabancılaşmasının yolunu nasıl açtığı ortaya konulmaya çalışılır. İkinci bölümde, eleştirel teorisyenlerin Marx felsefesini, yabancılaşma kavramı üzerinden; dolaylı olarak Kant felsefesini yargı gücü yetisi temelinde hangi bakımlardan tahakküm sistemi oluşturdukları iddiası ile eleştirdikleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise Kant’ın ve Marx’ın ele alınan görüşleri bağlamında eleştirel teorisyenlerin üzerlerinde bıraktıkları etki ve yapılan eleştirilerin haklılığı tartışılmıştır.

Kaynakça

  • Çelik, N. B. (2010). Marx’ın ontolojisi ve siyasal öznelik sorunu. Doğu Batı Düşünce Dergisi, 55, 11-31.
  • Demir, Z. (2018). Karl Marx’ın bakış açısından kapitalist toplumda yabancılaşma ve sonuçları. Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, 3, 63-74.
  • Descartes, R. (1997). Aklını iyi kullanmak ve bilimlerde doğruyu aramak için metot üzerine konuşma (M. Karasan, Çev.). Ankara: Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Yayınları.
  • Habermas, J. (2005). Mitle aydınlanmanın kördüğümü: Max Horkheimer ve Theodor Adorno. İçinde E. E. Çakmak (Ed.), Adorno: Kitle, melankoli, felsefe (Cogito Dergisi, 36, s. 85-110). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Hakyemez, A. D. (2019). Kant’ın a priori’sinin doğa bilimlerinde temellendirilmesi (Yayımlanmış doktora tezi). İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
  • Hegel, F. (1995). Tinin görüngübilimi (A. Yardımlı, Çev.). İstanbul: İdea Yayınları.
  • Heidegger, M. (2020). Kant ve metafizik problemi (K. H. Ökten, Çev.). İstanbul: Alfa Yayınları.
  • Horkheimer, M., & Adorno, T. W. (2014). Aydınlanmanın diyalektiği (N. Ülner & E. Ö. Karadoğan, Çev.). İstanbul: Kabalcı Yayıncılık.
  • Horkheimer, M. (1998). The eclipse of reason: Akıl tutulması (O. Koçak, Çev.). İstanbul: Metis Yayınları.
  • Hyppolite, J. (2010). Marx ve Hegel üzerine çalışmalar (D. B. Kılınç, Çev.). Ankara: Doğu Batı Yayınları.
  • Kant, I. (2002). Ahlak metafiziğinin temellendirilmesi (İ. Kuçuradi, Çev.). Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
  • Kant, I. (2008). Arı usun eleştirisi (A. Yardımlı, Çev.). İstanbul: İdea Yayınevi.
  • Kant, I. (2015). Gelecekte bilim olarak ortaya çıkabilecek her metafiziğe prolegomena (İ. Kuçuradi & Y. Örnek, Çev.). Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları.
  • Kant, I. (2016). Yargı yetisinin eleştirisi (A. Yardımlı, Çev.). İstanbul: İdea Yayınevi.
  • Kızılçelik, S. (2000). Frankfurt okulu. Ankara: Anı Yayıncılık.
  • Kocaoğlu, M. (2018). Aydınlanmayı yeniden düşünmek: Horkheimer ve Adorno. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 3, 160-180.
  • Kulak, Ö. (2010). Marx’ta yabancılaşma, meta fetişizmi ve şeyleşme kavramları. Doğu Batı Düşünce Dergisi, 55, 26-38.
  • Marx, K. (2013). 1844 el yazmaları (Economic and Philosophical Manuscripts) (M. Belge, Çev.). İstanbul: Birikim Yayınları.
  • Ollman, B. (2008). Yabancılaşma (A. Kars, Çev.). İstanbul: Yordam Kitap.
  • Reijen, W. (2019). Aydınlanmanın diyalektiği’ni alegori olarak okumak. İçinde H. E. Bağce (Ed.), Frankfurt okulu (s. 85-110). Ankara: Doğu Batı Yayınları.
  • Sade, M. de. (2016). Yatak odasında felsefe (K. Sadi, Çev.). İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Taşçı, Ö. (2006). Kant’ın Vernunft (Akıl) ve Verstand (Zihin) arasında yaptığı ayrımın kelamdaki izlerine dair bir araştırma. Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 6, 195-216.
  • Uluç, M. A. (2020). Karl Marx ve yabancılaşma: Sosyolojik bir analiz. Hafıza Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 1, 26-38.
Toplam 23 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Sosyal Teori
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Gaye Dursun 0009-0004-3509-3267

Erken Görünüm Tarihi 27 Aralık 2024
Yayımlanma Tarihi 31 Aralık 2024
Gönderilme Tarihi 4 Temmuz 2024
Kabul Tarihi 3 Aralık 2024
Yayımlandığı Sayı Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 2

Kaynak Göster

APA Dursun, G. (2024). ELEŞTİREL TEORİ BAĞLAMINDA KANT’IN KURUCU ÖZNESİNİN MARX FELSEFESİNDE YABANCILAŞMASI. Milli Kültür Araştırmaları Dergisi, 8(2), 93-107. https://doi.org/10.55774/mikad.1510709

MİLLİ KÜLTÜR ARAŞTIRMALARI DERGİSİ OLARAK TÜRK BİRLİĞİ KONGRELERİNE DESTEĞİMİZ SÜRMEKTEDİR. 


22-24 Aralık tarihlerinde Akdeniz'in İncisi Alanya'da gerçekleşen "V. Uluslararası Akdeniz Bilimsel Araştırmalar Kongresi"  dergimiz MİKAD ve Alanya Belediyesi'nin işbirliği ile gerçekleşmiştir. MİKAD olarak Türk bilim dünyasına katkı sunmaya devam etmekten onur duymaktayız.


DERGİMİZİN TÜRK DÜNYASINA AKADEMİK BAKIŞI

Milli Kültür Araştırmaları Dergisi akademik yayın hayatı, "Turan Kurultayı" sonuçları ile paralel yöndedir ve bu hedefler doğrultusunda yayın yapmaktadır. 

Sonuç bildirgesi ana teması: Köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz..

Hedefi: 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır…

Macaristan’ın Başkenti Budapeşte yakınlarında Bugac’ta düzenlenen TURAN KURULTAYI’nda Türk soyundan gelen Macar, Azeri, Avar, Başkurt, Bulgar, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız,Kumuk, Moğol, Nogay, Oğuz, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları bir araya gelerek aşağıdaki kararları almıştır…

1) Ümitlerimizi yeşerten Türk Devletler Teşkilatı’nın kurulması memnuniyetle karşılanmıştır.

2) Bütün dünyaya adından bahsettiren Türk Devletler Teşkilatı daha aktif hâle getirilmelidir.

3) Bu bağlamda Türk Devletler Teşkilatının ikinci ve üçüncü halkaları mutlaka kurulmalıdır.

4) Teşkilatın kurulacak ikinci ve üçüncü halkalarında, “Türk Devletler Teşkilatında biz neden yokuz” diyen pek çok devlet gibi, Balkanlar’dan Moğolistan’a, Uyguristan’dan-Kore’ye kadar bütün akraba toplulukları yer almalıdır.

5) Bunun dışında; Özellikle Balkan Türkleri olmak üzere, Kamboçya’dan-Sri Lanka Türklerine, Pakistan ve Himalaya’daki Türklerden, Girit Türklerine, Libya’da ki Türklerden-Irak’taki Türkmenelindeki Türklere, Romanya Türklerinden-Kırım’a, Nijer’de yaşayan Tuaregler’den-Doğu Afrika’da ve Ortadoğu’da yaşayan Osmanlı Türkü’nün torunlarına, Sibirya’dan Kafkaslara, Tacikistan’a kadar hiçbir oba ve aşiretleri dışarıda bırakmadan temsilci alınması zarûrî olmuştur.

6) İşte öyle bir yapıya büründürülecek Türk Devletler Teşkilatı’nın önemli çalışması hâline gelen TURAN KURULTAYI için teklifimiz; bundan böyle dönüşümlü olarak her iki yılda bir diğer Türk Cumhuriyetlerinin birinde, olimpiyat oyunlarıyla, ekonomik ve kültürel oturumlarıyla kısaca her yönüyle icrâ edilmelidir.

7) Bugün Türk Devletler Teşkilâtının kurulması gibi; Turan Birliğini kurma mücâdelesi için, tam 100 yıl önce şehit düştüğü 4 Ağustos 1922’ye kadar, işgaldeki Türk Devletlerini kurtararak TURAN bayrağı altında biraraya getirmek isteyen Enver Paşa unutulmamalıdır. Anıtı dikilmeli, hayatı ve mücadelesi film yapılarak gelecek nesillere aktarılmalıdır.

8)Türk Devletler Teşkilatının bünyesinde ortak ordu, ortak pazar ve ortak parlamento kurulmalı ve üçer aylık dönemlerde Macaristan Parlamentosunda toplanarak yapılan çalışmalar gözden geçirmelidir.

10) Yine TDT bünyesinde Türk Dünyası Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Türk Dünyası Araştırmalar Enstitüsü,Türk Dünyası Akademisyenler Birliği, Türk Dünyası Tarım Birliği (hayvancılık dahil), Tür Dünyası Sağlık Teşkilatı ve Türk Dünyası Arama Kurtarma (TÜDAK) kurulmalıdır.

11) Türk Dünyası Ekomomik Formu iki yılda bir Türk Dünyasının kalbi konumundaki Aşkabat’ta yapılmalıdır.

12) Türk Dünyası Bilim Olimpiyatları iki yılda bir Özbekistan’da icra edilmelidir.

13) Türk Dünyası Uzay Araştımaları Enstitüsü kurularak Kazakistan’da her yıl toplanmalıdır.

14) Türk Teknofest Festivali her yıl Türkiye’de yapılmalıdır.

15)Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumu kurulmalı, Türk Dünyasındaki üniversitelerin denkliği için üniversitelerde ıslah çalışmaları yapılmalıdır.

16) Türk Dünyası Hekimler Birliği Kurularak her yıl Azerbaycan’da biraraya gelmelidir.

17) Türk Dünyası Bilim Ödülleri düzenlenmeli ve iki yılda bir yapılan Turan Kurultayında sahiplerine takdim edilmelidir.

18) Türk Dünyası Film Festivali ve Türk Dünyası Erovizyon Müzik yarışmaları dönüşümlü olarak Kırgızistan’da birer yıl arayla yapılarak dereceye girenlere ödülleri verilmelidir.

19) Merkezi İstanbul’da olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği “iş birliği-güç birliği” kapsamında genişletilerek, en küçük belediyelere kadar bütün Türk Dünyasını kapsayacak şekilde dizayn edilmelidir.

20) Türk Dünyası Kültür, sanat, edebiyat çalıştayları yapılarak Türk Dünyasının ortak değerleri, özellikle Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Atilla, Timur, Uluğ Bey, Ali Kuşçu gibi önemli şahsiyetler anlatılmalıdır.

21) “Tarihini bilmeyen milletlerin coğrafyasını başkaları çizer” düsturuyla, Türk Dünyası ortak tarihi yeniden yazılmalıdır. Bunun İçin “Millî Tatihçiler Şurâsı” âcilen kurulmalıdır.

22) Başta Doğu Türkistan olmak üzere Musul-Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Batı Trakya gibi Türk Bölgelerinin statüleri uluslararası platformlarda sürekli dile getirilerek, layık oldukları konuma gelene kadar dünya gündeminde kalmaları sağlanmalıdır.

Bütün dünya bilmelidir ki, 21. Yüzyıl Türk Asrı Olacaktır.

Turan Kurultayı Bilim Kurulu


TURAN KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ..
Budapeşte, 13.08.2022