Religious rituals are historical events performed in certain forms at certain times. There is a distinction between religious rituals guiding practice with their event character and religious and philosophical meta-narratives positioning rituals mentally/ideologically. This distinction also leads to some ambiguities regarding the meaning of rituals. Since Ancient/primitive thought considered human existence within the whole (cosmos), it interpreted the ritual as a representation of cosmology. This wholeness has made the experience of boundaries, both within and beyond human limits, visible at its most fundamental level. From this perspective, ritual has dimensions such as formation, deformation, and transformation as a process of delineating boundaries and then transcending them. In this article, we will emphasize that ritual, in its event form, provides an opportunity for individuals to understand and transform themselves by considering various dimensions of human existence. In this context, we will discuss different aspects of the Mawlid, Alawi samah rituals, and the Mawlawi sama ceremony in Turkish-Islamic culture. We will explain how participants in the Mawlid ritual undergo a transformation process through the narrative of supernatural. In Alawi samah, we will focus on the ritual as a spatial representation of bodily formation. In comparison to the local-universal dichotomy of Alawi samah, we will draw attention to the symbolic formation of the city concept in the Mawlawi samah ceremony. In the Mawlawi ceremony, we will attempt to analyze the mutual interaction between the city and the ritual as a symbolic manifestation of cosmic unity.
Ethical principles were followed during the preparation of this study.
Dini ritüeller belirli zamanlarda, belirli formlarda gerçekleştirilen tarihsel olaylardır. Dini ritüellerin olay karakteriyle pratiğe yön vermesi ile dini ve felsefi üst anlatıların ritüelleri zihinsel/ideolojik olarak konumlandırması arasında bir ayrım söz konusudur. Bu ayrım aynı zamanda ritüellerin anlamı konusunda bazı belirsizliklere yol açmaktadır. Antik/ilkel düşünce, insan varlığını bütün (kozmos) içinde ele aldığı için, ritüeli kozmolojinin bir temsili olarak anlamlandırmıştır. Bu bütünsellik insanın kendi sınırlarına ve sınırların ötesine dikkat çekerek en temelde sınır tecrübesini görünür hale getirmiştir. Bu açıdan ritüel, bir sınır çizme ve sonra sınırı aşma süreci olarak formasyon, deformasyon ve transformasyon gibi boyutlara sahiptir. Bu yazımızda ritüelin olay formunda insanın farklı boyutlarını dikkate alarak insanın kendisini anlamasına ve dönüştürmesine imkân hazırladığını vurgulayacağız. Bu imkân bağlamında Türk-İslam kültüründeki mevlid, Alevi semahı ve Mevlevî âyininin farklı yönlerini ele alacağız. Mevlid ritüelinde katılımcının mevlidin olağanüstülük anlatısıyla bir transformasyon sürecine girdiğini ifade edeceğiz. Alevî semahında ise bedensel formasyonun mekânsal temsili olarak ritüele dikkat çekeceğiz. Alevî semahının yerellik evrensellik ikilemine karşılık Mevlevî âyininde şehir kavramının sembolik formasyonuna dikkat çekeceğiz. Mevlevî âyininde kozmik birliğin sembolik tezahürü olarak şehir ve ritüelin karşılıklı etkileşimini analiz etmeye çalışacağız.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |