Considering the Crusades, Antioch has been an important city throughout the process. The Crusaders, who determined their final destination as Jerusalem, did not want to continue their way without taking Antioch, which they considered sacred, on the way. They besieged Antioch for about nine months and captured it on 3 June 1098 as a result of the betrayal of the non-Muslims inside. The subject of the article focuses on the motivation of the crusaders to continue the siege despite the harsh conditions of winter, hardships, hunger and poverty, epidemics and deaths. In this context, as seen in the text, the focus is on the sin-repentance equation. The Crusaders attributed the troubles they encountered during and after the siege to the multitude of their sins. Therefore, this situation brought God's wrath, and they believed that they were punished for the troubles above. To appease God's anger and obtain his mercy, they thought they should repent through various clergymen-led rituals. One of the important factors that cause the repentance process is visions. Especially the legend of the Holy Lance caused the crusaders to change their dimension. The successes that followed were attributed to their repentance, which led them to believe that God had mercy on them. The article discusses the issue through historical analysis of the chronicles of the First Crusade.
Ethical principles were followed during the preparation of this study.
Haçlı seferleri göz önüne alındığında Antakya süreç boyunca önemli bir şehir olagelmiştir. Nihai noktalarını Kudüs olarak belirleyen Haçlılar, yol üstü kutsal addettikleri Antakya’yı almadan yollarına devam etmek istememişlerdir. Yaklaşık dokuz ay kuşattıkları Antakya’yı 3 Haziran 1098’de içerdeki gayrimüslimlerin ihaneti sonucu teslim almışlardır. Makalenin konusu kışın zorlu şartlarına, çekilen sıkıntılara, açlık ve yokluğa, salgın hastalıklara ve büyük oranda ölümlere rağmen Haçlıların hangi motivasyonla kuşatmayı sürdürdüklerine odaklanmıştır. Bu bağlamda metinde de görüldüğü üzere günah-tövbe denklemi üzerine yoğunlaşılmıştır. Haçlılar kuşatma boyunca ve sonrasında şehri ele geçirdiklerinde karşılaştıkları sıkıntıları günahlarının çokluğuna bağlamışlardır. Dolayısıyla bu durum Tanrı’yı gazaba getirmiş, böylece yukarıda sayılan sıkıntılar üzerinden cezalandırıldıklarına inanmışlardır. Tanrı’nın öfkesini dindirmek ve merhamet etmesini sağlamak için de din adamları öncülüğünde çeşitli ritüeller aracılığıyla tövbe etmeleri gerektiğini düşünmüşlerdir. Tövbe sürecine sebep olan önemli unsurlardan biri de görülen vizyonlardır. Özellikle Kutsal Mızrak efsanesi Haçlıların boyut değiştirmelerine sebep olmuştur. Bundan sonra elde edilen başarılar yapılan tövbelere bağlanmış, böylece Tanrı’nın onlara merhamet ettiklerine iman etmişlerdir. Makale birinci Haçlı Seferi kronikleri üzerinden tarihsel analiz yöntemiyle konuyu tartışmıştır.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spesifik Alanların Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |