BibTex RIS Kaynak Göster

Mevleviye as a Mode of Co-existing: Travelling to the Hub of a Wheel with Eva de Vitray-Meyerovitch

Yıl 2009, Cilt: 6 Sayı: 2, 87 - 101, 01.06.2009

Öz

Although the works of Rumi are studied not only in English but also in other European languages, due to the dominance of English, these studies are not known widely. A short internet tour on Rumi studies will prove that. Eva de Vitray-Meyerovitch is the first name to come to mind when one thinks of Rumi in French. Born into a wealthy Aristocratic family in 1909, Meyerovitch studied law and philosophy. She came to know Rumi through Muhammad Iqbal, know as the Rumi of his century. Once she discovered Rumi, she learned Persian and translated almost all works of Rumi and Iqbal into French. All in all, she wrote and translated about forty books, some of which have been translated into Turkish as well. Considering the literal meaning of islam as submission to the will of Allah and also seeing different religions as spokes of a wheel tied to a hub, Meyerovitch claims that the believers of  different religions will recognise that they climb to the same place as they reach to the hub or peak. We believe this is something to be emphasized in developing the mutual understanding of communities in their efforts of co-existing. 

Bir Arada Yaşama Tecrübesi Olarak Mevlevilik: Eva de Vitray-Meyerovitch'le Tekerleğin Poyrasına Yolculuk

Yıl 2009, Cilt: 6 Sayı: 2, 87 - 101, 01.06.2009

Öz

Mevlana, sadece İngilizcenin hâkim olduğu Batı dünyasında değil diğer ülkelerde de çalışılmış, etkili bir düşünür ve mutasavvıf olmasına rağmen, İngilizcenin hâkimiyetinin çok baskın olması nedeniyle diğer Batı dillerindeki Mevlana çalışmaları genellikle gölgede kalmaktadır. Fransa’da Mevlana çalışmaları deyince akla ilk gelen isim de Eva de Vitray-Meyerovitch’tir. 1909’da aristokrat bir ailede doğup hukuk ve felsefe eğitimi alan Meyerovitch’in Mevlana ile tanışması çağın Mevlana’sı olarak nitelenen Muhammed İkbal vasıtasıyla olmuştur. Derununa Mevlana’nın aşk ateşi düşen Meyerovitch, ilk iş olarak Farsça öğrenmiş; akabinde de Mevlana ve İkbal’in eserlerinin hemen tamamını Fransızcaya tercüme etmiştir. Tercüme ve telif olarak kırk kadar eser vücuda getiren Meyerovitch’in İslam’ın Güleryüzü, Duanın Ruhu ve Güneşin Şarkısı gibi eserleri Türkçeye kazandırılmıştır. İslam’ı kelime anlamı olan “Allah’ın iradesine teslim olmak,” farklı dinleri de, bir tekerleğin çemberinde yer alan poyraya bağlı parmaklar olarak gören Meyerovitch, inananların poyraya yaklaştıkça dinler arasında fazla fark olmadığını göreceklerini Mevlana’dan yola çıkarak söylemektedir. İslam’ı kelime anlamı olan “Allah’ın iradesine teslim olmak,” farklı dinleri de, bir tekerleğin çemberinde yer alan poyraya bağlı parmaklar olarak gören Meyerovitch, inananların poyraya yaklaştıkça dinler arasında fazla fark olmadığını göreceklerini Mevlana’dan yola çıkarak söylemektedir. Toplumların bir arada yaşamasına yapacağı önemli katkı dikkate alındığında, bu farkındalığın hassasiyetle vurgulanması gerektiğine inanmaktayız.

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Rıfat Atay Bu kişi benim

Yayımlanma Tarihi 1 Haziran 2009
Gönderilme Tarihi 5 Kasım 2014
Yayımlandığı Sayı Yıl 2009 Cilt: 6 Sayı: 2

Kaynak Göster

ISNAD Atay, Rıfat. “Bir Arada Yaşama Tecrübesi Olarak Mevlevilik: Eva De Vitray-Meyerovitch’le Tekerleğin Poyrasına Yolculuk”. Milel ve Nihal 6/2 (Haziran 2009), 87-101.