Fal, bilinmeyeni meraktan kaynaklanan ve çeşitli tekniklerle yapılan bir uğraştır. Her toplumda insanlar bu alanla ilgilenmiş ve farklı metotlarla geleceği bilmeye çalışmıştır. Bazıları topraktan, bazıları canlılardan bazı-ları da fal oklarından faydalanarak bu işi yapmıştır. Fakat hepsinin ortak noktası geleceği öğrenmek olmuştur. İnsanlar tarih sahnesine çıktığı andan itibaren hep sonrayı ve gizemli olanı merak etmiştir. Bilinmeyeni bilinir kılmak için de akla gelebilecek her türlü tekniği kullanmıştır. Toplumda bu işle uğraşanlar da şeref payesi kazanmıştır. Çünkü anda durup an ötesi hakkında bilgi vermek herkesin yapabileceği bir iş değildir. Bu, yetenek, tecrübe ve birikim gerektirir. Dolayısıyla falcıların bulundukları toplumda kalburüstü ve aranan şahsiyetler olması bu durumdan kaynaklanmaktadır. Fal, eskilere dayanan bir iştir. Bu gerçekten hareketle biz de bu çalışmada Cahiliye Arapları arasında falın ve falcılığın izini sürmeye çalıştık. Falcılığın kısa bir tarihini anlattıktan sonra Araplar arasında hangi fal türleri oldu-ğuna değindik. Cahiliye Arapları arasında yaygın olarak bilinen ve yapılan ezlâm, firâset, iyafet, kitfe, turuk, remil gibi falları açıkladık. Neticede ça-lışmada bu fal türlerinin bazı inanışlarla ilişkisinin olup olmadığı, Arapların hangi amaçlarla faldan yararlandıkları ve bunların sosyal ve gündelik ha-yata etkisinin nasıl olduğu ele alınmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Ağustos 2016 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 1 |