Dinin şiddet bağlamında kullanılması ya da dinsel inançların ve geleneklerin
herhangi bir şiddet eylemini destekleyici bir unsur olarak ele alınması
bir paradoks olarak görülmektedir. Zira insanın felaketi ve şiddet değil,
kurtuluşu ve barış dinlerin temel hedefleri arasındadır. Din ve şiddet ilişkisine
yönelik tartışmalarda şiddetin kompleks yapısının zaman zaman ihmal
edilmesi dikkat çekicidir. Gerçekte şiddet, sosyal, siyasal, tarihsel ve ekonomik
birçok faktörle yakından irtibatlıdır ve dinsel inanışlar ve gelenekler
yalnızca bu faktörlerle ilişkili bir eylemi meşrulaştırmada kullanılmaktadır.
Bununla birlikte hemen her dinsel geleneğin şiddete yönelik bazı açıklamalarının
var olduğu da bilinmektedir. Bazıları şiddeti teolojik ve
antropolojik bakış açısından izah etmekte, bazıları ise dinsel öğretileri arasında
“haklı savaş ya da şiddet” gibi kavramlara da yer vermektedir. Buna
rağmen dinlerin tamamı genelde şiddeti ve cana kastetmeyi dinin barış ve
uyum öğretisine aykırı gayri ahlaki ve haksız bir davranış olarak kabul
eder. İncelendiğinde, dinsel grupların ve bireylerin şiddet içeren davranışlarının
dini metinlerin bütüncül anlaşılmasının ihmal edilmesi, dışlayıcı ve
katı dinsel anlayışın esas alınması ve otoriter ve cezalandıran bir Tanrı
anlayışına dayalı bir teolojinin tercih edilmesi gibi faktörlerle yakından irtibatlı
olduğu görülecektir.
The usage of religion in context of violence or to take religious beliefs
and tradition as supportive material for any action of violence looks like a
paradox since the salvation of human being and peace, not the distress and
violence, are among the main goals of religions. It is noteworthy that the
complex structure of violence is sometimes missed in debate of relation
between religion and violence. In fact, the violence is closely connected
with the factors such as social, political, historical and economical, and
religious beliefs and traditions are only used to justify any action related to
these factors. However, it is known that almost every religious tradition
has some explanation towards violence. Some explain violence from the
theological and anthropological perspective, and some even include the
concepts like “just war or violence” within their religious doctrines. However
all of them accept violence and murder as an unethical and unjust
attitude that is against the religious doctrines of peace and harmony. As is
examined it is seen that the violent attitudes of religious groups and individuals
are closely connected with such factors as the neglect of the holistic
understanding of religious texts, taking base of the exclusive and hard-liner
religious perspective and prefer a theology based on the authoritative and
punitive God.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 13 Sayı: 2 |