In Second Constitutionalist period, Daru’l-hilafeti’l-aliyye Madrasah which reorganized by assimilating to western style school system as a result of reforms made in Ottoman madrasah, stands before historians as an important experience. Maintaining its existence, aforementioned madrasah, until the Law on Unification of Education dated March 3, 1924 demonstrates that the aforesaid experience acquired in a period encompassing the First Grand National Assembly of Turkey.It is observed that Daru’l-hilafeti’l-aliyye Madrasah which reviews its organizational structure depending on the arising new situations and current conditions, hosted curriculum developing activities intensively in the meanwhile. The most significant feature of the process is that to accept an approach which takes into account participations and proposals of partners in the process of drafting the programme. Proposals are received from professors and teachers during the first stage of the process of determining curriculum, comprised of three stages. The proposals which has undergone an investigation in Heyet-i Teftişiyye in the second stage, finalised in the third stage after discussing thoroughly in the meetings executed by professors and teachers working in the field and with the attendance of Meclis-i Mesalih-i Talebe. It is understood that the curriculums, which put into practice with the approval of Shaykh al-İslam Authorities; because of the new conditions or needs encountered during the implementation process, are carried out by following the same process of their programme development activities at the end of the academic year. It is observed that curriculum development studies which have started in 1914, come to fruition with an extensive curriculum booklet prepared in the period of First Grand National Assembly of Turkey
II. Meşrutiyet döneminde Osmanlı medreselerinde gerçekleştirilen ıslâhat çalışmaları sonucunda batı tarzı mektep sistemine benzetilerek yeniden teşkilatlandırılan Dârü’l-hilafeti’l-aliyye Medresesi, önemli bir tecrübe olarak eğitim tarihçilerinin önünde durmaktadır. Adı geçen medresenin 3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisât Kanunu’na kadar varlığını devam ettirmiş olması; bahse konu tecrübenin Birinci TBMM dönemini de kapsayan süreçte yaşandığını göstermektedir.Teşkilât yapısını günün şartlarına ve gelişen yeni durumlara göre sürekli yenileyen Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’nin, aynı süreç içerisinde yoğun bir şekilde müfredât programı geliştirme faaliyetlerine ev sahipliği yaptığı müşahede edilmektedir. Programların hazırlanma sürecinde paydaş katılımını ve önerilerini önemseyen bir yaklaşımın benimsenmiş olması, sürecin öne çıkan en belirgin özelliğidir.Üç aşamadan oluşan müfredât programı belirleme sürecinin, ilk aşamasında sahada görev yapan müderris ve muallimlerden program teklifleri alınmaktadır. İkinci aşamada Heyet-i Teftişiyye’nin incelemesinden geçirilen program teklifleri; üçüncü aşama olan ve sahada görev yapan müderris ve muallimlerin de iştirak ettiği Meclis-i Mesâlih-i Talebe tarafından gerçekleştirilen toplantılarda enine-boyuna tartışılmak suretiyle karara bağlanmaktadır. Şeyhülislâmlık Makâmı’nın onayıyla uygulamaya geçirilen müfredât programlarının; uygulama sürecinde karşılaşılan yeni durum ya da ihtiyaçlar üzerine, öğretim yılı sonunda da aynı sürecin tekrar işletilerek program geliştirme faaliyetlerinin yürütüldüğü anlaşılmaktadır. 1914 yılında başlatılan müfredât geliştirme çalışmalarının, Birinci TBMM döneminde hazırlanmış olan kapsamlı bir müfredat kitapçığıyla meyvesini verdiği müşahede edilmektedir
Diğer ID | JA85UJ85PP |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 46 Sayı: 215 |