Derleme
BibTex RIS Kaynak Göster

Atını Yitiren Toplum: Uzunyayla Çerkeslerinin Atçılık ve Binicilik Kültürü Üzerine

Yıl 2019, Cilt: 16 Sayı: 123, 193 - 204, 29.09.2019

Öz

Atın evcilleştirilmesi, insanlık tarihinin dönüm noktalarından biridir. İnsanoğlu, atın gücünden ve hızından faydalanarak birçok işin üstesinden gelmiştir. Kafkasya coğrafyası da kendi doğal habitatı içinde kendi iklimi ve coğrafi yapısına uygun at cinslerinin geliştirilmesine imkân sağlamıştır. Kafkasya’da yaşayan toplulukların aristokrat tabakası, iyi cins binek atları geliştirmek suretiyle hem kendi konumlarını güçlendirmiş hem de alt sınıfların kontrolünü sağlamada güçlü bir vasıtaya sahip olmuştur. 1864 yılında kitlesel göçlerin başlamasından sonra karayoluyla Osmanlı ülkesine göç eden Kafkasyalı muhacirler, bu at cinslerinden bazılarını yanlarında getirmişlerdir. At yetiştirmeye elverişli bir doğası olan Uzunyayla’ya iskân edilen Çerkesler, geleneksel at yetiştiriciliği yöntemlerini burada uygulayarak ciddî bir ekonomik kazanç elde etmişlerdir. Ülkenin ihtiyaçlarına uygun at cinsi geliştirmek için Uzunyayla’da devlet eliyle bir takım girişimlerde de bulunulmuştur. Özellikle Türk ordusu tarafından talep edilen bu atlar ciddî fiyatlara alıcı bulmuştur. İri yapılı ve sağlam kemik yapısına sahip olan bu atlar, sadece binmede değil aynı zamanda top arabası çekmede de kullanılmıştır. Ancak 1950 yılından itibaren Türk ordusunda ve tarımda makineleşmenin artması, atlara olan talebi çok ani bir şekilde azaltmıştır. Uzunyayla atlarına talebin azalması, at yetiştiriciliğinin de sonunu getirmiş ve UzunyaylaÇerkesleri, ciddî bir ekonomik kayıp yaşamıştır.Böylece Uzunyayla Çerkeslerinin köyden kente göç süreci de yeni bir ivme kazanmıştır.Çerkeslerin, Kafkasya’dan Uzunyayla’ya sadece at cinslerini değil onunla birlikte özgün bir binicilik kültürünü de taşıdıkları bilinmektedir. Söz konusu kültür, köyden kente göçün kesif bir hâl almaya başladığı 1960’lı yıllarda maddî kültür unsurlarıyla birlikte kaybolmaya başlamıştır. Biz bu incelemede Kafkasya’dan Uzunyayla’ya taşınan at yetiştiriciliği ve atlı binicilik kültürünün Çerkes kültüründeki yerini ve ortadan kalkış sürecini incelemeyi amaçlıyoruz.

Destekleyen Kurum

TUBİTAK

Proje Numarası

115K357

Teşekkür

Bu makale 115K357 numaralı “Kafkasya Kökenlilerin Hafıza Mekânları” adlı araştırma projesinin bir ürünüdür.

Kaynakça

  • Akay, “Tolga. Kafkas Göçlerinin Türk At Varlığına ve Irklarına Etkisi”, Geçmişten Günümüze Göç, C.III, Editör: Osman Köse, Samsun: Canik Belediyesi Kültür Yayınları, 2017. ss.2141-2153.
  • Baddeley, John F. Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil. Çev. Sedat Özden. İstanbul: Kayıhan Yayınları, 1995.
  • Blaramberg, Yohann F. Kafkasya Tarihi, Topografik, İstatistik, Etnografik ve Askerî Tasvir. Çev. Habibe Eren. Ankara: KAFDAV Yayınları, 2017.

The Society that Lost It’s Horse:On the Circassian’s Culture of Horse Breeding and Riding

Yıl 2019, Cilt: 16 Sayı: 123, 193 - 204, 29.09.2019

Öz

Domestication of the horse is one of the milestones of human history. Human beings have overcome many things by taking advantage of the power and speed of the horse. In the natural habitat of the Caucasus, it has enabled the development of horse breeds suitable for its own climate and geographical structure. The aristocratic stratum of the Caucasus communities have strengthened their position and developed a powerful means of providing control of the lower classes by developing good-breed riding horses. Caucasian immigrants who migrated to the Ottoman country by road after the mass migration began in 1864, brought some of these horse breeds with them. The immigrant Circassians settled in Uzunyayla district of Kayseri, which has a nature suitable for horse breeding, have achieved a serious economic gain by applying the methods of traditional horse breeding here. A number of attempts were made by the state in Uzunyayla to develop the breed of horse according to the needs of the country. These horses, especially demanded by the Turkish army, found buyers for serious prices. These horses, which have large body structure and solid bone structure, were used not only as a roadster but were also used for pulling cannon. However, after 1950, the increased mechanization in the Turkish army and in agriculture has reduced the demand for these horses very abruptly. The decrease in the demand for Uzunyayla horses brought the end of horse breeding in the district and Uzunyayla Circassians experienced a serious economic loss. Thus, the process of migration of Uzunyayla Circassians from the village to the city gained a new momentum. It is known that Circassians carried not only some horse breeds but also a unique horse riding culture from the Caucasus to Uzunyayla. The culture in question, in the 1960s when the migration from the village to the city intensified, began to disappear with elements of material culture. In this study, we aim to investigate the position of horse breeding and horse riding culture in the Circassian culture, which is carried from Caucasus to Uzunyayla and the process of it’s disappearance.

Proje Numarası

115K357

Kaynakça

  • Akay, “Tolga. Kafkas Göçlerinin Türk At Varlığına ve Irklarına Etkisi”, Geçmişten Günümüze Göç, C.III, Editör: Osman Köse, Samsun: Canik Belediyesi Kültür Yayınları, 2017. ss.2141-2153.
  • Baddeley, John F. Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil. Çev. Sedat Özden. İstanbul: Kayıhan Yayınları, 1995.
  • Blaramberg, Yohann F. Kafkasya Tarihi, Topografik, İstatistik, Etnografik ve Askerî Tasvir. Çev. Habibe Eren. Ankara: KAFDAV Yayınları, 2017.
Toplam 3 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm DERLEMELER
Yazarlar

Abdullah Temizkan 0000-0002-0860-7179

Didem Çatalkılıç 0000-0002-2550-3961

Proje Numarası 115K357
Yayımlanma Tarihi 29 Eylül 2019
Yayımlandığı Sayı Yıl 2019 Cilt: 16 Sayı: 123

Kaynak Göster

MLA Temizkan, Abdullah ve Didem Çatalkılıç. “Atını Yitiren Toplum: Uzunyayla Çerkeslerinin Atçılık Ve Binicilik Kültürü Üzerine”. Milli Folklor, c. 16, sy. 123, 2019, ss. 193-04.
Creative Commons Lisansı  Millî Folklor Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.