Genel kabule göre 11. yüzyıldan itibaren Horasan üzerinden İran coğrafyasına gelen Türkler, İran'da yaklaşık 1000 yıl sürecek siyasi egemenlik kurmuş ve bu 1000 yıllık süre zarfında başta Farslar olmak üzere bölge halklarıyla kültürel etkileşime girmiştir. Bu etkileşimin doğal bir getirisi olarak Fars kültürünün birçok unsurunda Türklerin Sibirya ve Orta Asya’dan getirdiği eski inançların izleri tezahür etmiştir. Bu bağlamda eski Türk inanç izlerinin görüldüğü kültür unsurlarından biri de İran’daki Muharrem (Kerbela) ritüelleridir. İran’da Muharrem ayında gerçekleştirilen söz konusu ritüeller, İran Türkleri nazarında oldukça önemli bir yere sahiptir. İran Türklerinin Muharrem ayında gerçekleştirdiği ritüeller vasıtasıyla millî kimliklerini korudukları ve kültürlerini nesilden nesle aktar-dıkları görülmektedir. İran coğrafyasında Muharrem ritüelleri Türkler ve diğer etnik gruplar tarafından Muharrem ayının ilk on gününde genellikle benzer şekilde düzenlenmekle birlikte ritüeller pratiklerinin etnik gruplara göre farklılaştığı da görülmektedir. Muharrem ritüellerinde Türklerle diğer etnik gruplar arasında benzer pratiklerin varlığının sebebi genel olarak İran toplumunun Şiiliğe mensup olması ve “Zerdüştlük, Mazdekizm ve Maniheizm” gibi dinlerin etkisinin kültürel olarak devam etmesidir. Ancak Türklerle diğer etnik gruplar arasındaki pratik farklılıkların Türklerin eski kültürü ve inançlarından yani “atalar kültü, tabiat kültü, Gök Tanrı inancı ve Şamanizm”den kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu çerçevede çalışmanın amacı İran Türklerinin Muharrem ritüellerinin İslam öncesi Türk inançları bağlamında değerlendirilmesidir. Bu doğrultuda çalışmada gözlem ve görüşme yöntemlerinden yararlanılmıştır. İran Türkleri arasında Muharrem ritüellerinde görülen göğse vurma, sırta zincir vurma, Kasım Otağı motifi, kara gömlek giyme, alem kaldırma, Hürr ve kardeşinin kȗlah ve kemerlerini çıkarıp boyna asma, kutsal (formel) sayılar ve matem günleri, ölü aşı, kutsal nesnelere bez bağlama, canlı ve cansız adak adama, sofra kültürü, atalar kültü, yaşlılara saygı ve kadınların yeri gibi pratikler eski Türk kültürü ve inanç sistemi bakımından değerlendirilmiştir. Çalışmadaki bulgulardan hareketle İran’da icra edilen Kerbela matemindeki ritüellerin, Fars ve Arap kültüründen izler taşıdığı kadar Türk kültüründen de izler taşıdığı saptanmıştır. Her ne kadar İranlı araştırmacılar tarafından Muharrem ritüellerinin büyük oranda İslam öncesi Fars inançlarından (örneğin Siyavuş Matemi) oluştuğu ileri sürülse de Kerbela mateminin Türk yas gelenekleriyle gösterdiği benzerlik orta-dadır. Saç baş yolmak, vücuda zarar vermek, ağıt yakmak gibi ritüellerin temelleri Şamanizm’e kadar uzanmaktadır. Şamanizm’in yanı sıra Muharrem ritüellerinde atalar kültü, tabiat kültü, Gök Tanrı inancı ve Türklerin eski yas gelenekleri kendini göstermektedir. Bu sebeple Muharrem ritüellerini oluşum, gelişim ve icrasını yalnızca eski Fars inançlarına bağlamak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Nitekim İranî kavimler 1000 yıldan uzun bir zamandır İran coğrafyasında başta Türkler, Moğollar ve Araplar olmak üzere birçok toplulukla iç içe yaşamaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak İran coğrafyasında birçok kültür iç içe geçmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 16 Sayı: 125 |