Öz
Kültürel mirasın sonraki kuşaklara aktarımı için çeşitli yol ve yöntemler mevcuttur. Bunlardan biri de çağdaş sanatlardan yararlanmaktır. Dede Korkut kültür mirasının UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmesinden sonra bu konudaki dikkatler yoğunlaşmıştır. Devlet Tiyatroları oyuncuları tarafından sahnelenen Bir Nefes Dede Korkut adlı oyun, bu dikkatin uygulamaya konulmuş ilk örneklerinden biridir. Prömiyeri 13 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen oyun, Türkiye’de ve Türkiye dışında onlarca kez sahnelenmiş ve çeşitli ödüller kazanmıştır. Bu çalışmada Devlet Tiyatroları İstanbul Müdürlüğü kadrosundaki oyuncuların 20-21-22 Şubat 2020 tarihlerinde Erzurum Devlet Tiyatroları Sahnesinde sergiledikleri oyun incelenecektir. Oyunun tekstinin yayımlanmamış olması değerlendirmeleri güçleştirse de oyunun birkaç kez dikkatli bir biçimde seyredilmesi ile bu güçlük aşılmıştır. Bir oyunun seyircisine sunulduktan sonra tam anlamıyla gerçekleşmiş bir sanatsal eylem olduğu dikkate alındığında böyle bir incelemenin daha kavrayıcı olacağı açıktır. Oyunda Dede Korkut Kitabı’nın yüzyıllar öncesinde ortaya koyduğu iyilik, barış ve erdem mesajları çağdaş sahneleme tekniğinin imkânlarıyla seyirciye sunulmuştur. Oyun, içerik açısından olduğu kadar teknik açıdan da gelenekten yararlanmıştır. Geleneksel Türk tiyatrosunu oluşturan ve yüzlerce yıl Türk insanının dramatik gösterim ihtiyacını karşılayan karagöz, ortaoyunu, meddahlık, köy seyirlik oyunları, kukla ve tuluatın başlıca esin kaynağı olarak değerlendirildiği oyunda çağdaş sahneleme teknikleri de kullanılarak geleneğin geleceğe taşınması çabası sergilenmiştir. Göstermeci tiyatro tekniği ile dekorun, kostümün, aksesuarın, hatta oyuncunun en aza indirildiği oyunda bir anlatıcının sunumu eşliğinde Dede Korkut Kitabı’nda yer alan anlatılardan üçü sahnelenmiştir. Orijinal eserde Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Duha Koca Oğlu Deli Dumrul ve Basat’ın Tepegözü Öldürdüğü boy olarak yer alan bu anlatılar oyunda bir anlatıcı aracılığıyla seyir- ciye aktarılmış, anlatı sırasında olaylar, oyun içindeki oyunlarla canlandırılmıştır. Bir Nefes Dede Korkut’ta bu dünyanın geçici olduğu, insanın buraya bir misafir olarak geldiği, kısa bir süre sonra buradan ayrılacağı düşüncesi vurgulanır. Geçici olan bu dünyada kalıcı olanın iyilik olduğu, insanın peşinde koşması gereken öncelikli değerin erdem olduğu ifade edilir. Korkut Ata’nın yüzlerce yıl öncesinde teşekkül eden ve yazıya aktarılan düşüncelerinin özünde de bu anlayış yatar. Bu nedenle oyun, esin kaynağı olan eserin tıpkısı olmamakla beraber onun yozlaştırılmış bir yansıması da değildir. Oyunun sergilendiği sahne de bu anlayış doğrultusunda düzenlenmiştir. Yer küreyi anımsatacak tarzda bir daire hâlinde düzenlenen sahnenin değişmeyen aksesuarı arasında bir kırmızı iplik yumağı ve sekiz adet uzun çubuk bulunmaktadır. İplik yumağının çözülmesi, sarılması, oyuncuların boynuna dolandırılması, oyunun tematik yaklaşımının somut göstergesi olarak varlığını korur. Yaklaşık bir buçuk metre uzunluğundaki çubuklar ise sahnedeki birçok dekoratif unsuru göstermeye yarar. Oyunda ışık ve efekt faktörlerinden etkili bir biçimde yararlanılmıştır. Dans ve müziğin yoğunluğu seyirciyi sahneye bağla- yan önemli bir unsur olarak dikkat çekmektedir.