Medeniyet tarihimiz boyunca insanlar yaşadıkları yerin coğrafi şartlarına bağlı olarak çevrelerinde kolay erişilebilen, işlenmesi kolay malzemelerle çok çeşitli araç gereçler ortaya koyarak günümüz dünyasının
temellerini atmışlardır. Taş, ahşap, kemik, doğal lifler ve daha sonra da metallerle ortaya konan ürünler giyim
kuşamdan yeme içme alışkanlığına; tarımdan sanayiye tüm beşeri yapıyı şekillendirmiştir. Bunlar içerisinde
ise ahşap malzemelerle ortaya konan ürünler çok daha çeşitli bir kullanım alanına sahiptir. Mimariden mutfak
gereçlerine, ulaşım araçlarından spor aletlerine binlerce üründe kullanım alanı bulunan ahşap, başlı başına bir
zanaat kolunu oluşturmuştur. Ahşap işlemeciliğinin en eski ürünlerinden birisi olan bastonlar ise neredeyse
insanlık tarihi kadar eski bir alet olarak varlığını hâlâ sürdürmektedir. Baston, medeniyet tarihi boyunca
savunma gereci, güç ve asalet göstergesi, ölümsüzlük sembolü, çeşitli spor faaliyetlerinin başlıca malzemesi,
yürüyüş gereci ve son olarak da giyim – kuşamın tamamlayıcı ürünü olarak bir dönemin moda algısına damga
vurarak hemen her zaman önemini korumuştur. Binlerce yıllık geçmişi bulunan, avadanlığın bu en kadim
ürünü olan baston, özellikle 1900’lerin ikinci yarısından itibaren toplum hayatında daha seyrek görülür bir hâl
almıştır. Baston, artık yaşlılar ve sağlık sorunları bulunan kimselerce destek aracı amacıyla kullanılan, az
sayıda karakteristik bastonun da koleksiyon ya da hediye amaçlı talep edildiği bir ürün hâlini almıştır. Karakteristik bastonlar içerisinde ise ilk akla gelenler Devrek Bastonu ile Ahlat Bastonu’dur. Bunlara ilaveten köklü
bir geçmişi bulunan, buna karşılık sayılan bastonlar kadar tanınmayan bir baston daha vardır ki, bu da Beykoz
Bastonu’dur. Günümüzde kaybolma noktasına gelmiş olan, çok az literatür bilgisi ve faaliyetin fiilen devam
eden son 1 ustasıyla sürdüğü Beykoz bastonculuğu özellikle İstanbul gibi bir dünya şehri için üzerinde durulması gereken sembol ürünlerdendir. Kestane ağacından yapılan, kendine has işlemeleri bulunan, belli başlı
birkaç karakteristik modele sahip bu ürün çok uzun yıllar ihmal edilmesi nedeniyle yitirilme noktasına gelmiştir. İstanbul gibi binlerce yıldır pek çok medeniyetin ve de milletin gelip geçtiği bir yerde Beykoz Bastonu,
Kandilli Yazmaları, Beykoz Cam İşleri, Şile Bezi gibi karakteristik ürünlerin korunması çok önemlidir. Zira
dış etkilere oldukça açık olan bu gibi kozmopolit yerlerde asli kültürel değerlerin yitirilmesi, telafisi mümkün
olmayan sonuçlar doğurmaktadır. İstanbul genelinde, Beykoz özelinde çalışma konumuz olan Beykoz Bastonu için ürünün ilk etapta sürdürülebilirliğinin sağlanması, devamında da diğer bastonlar gibi coğrafi işaret
kapsamına alınması çok önemlidir. Bu çalışmada da Beykoz Bastonu ile ilgili olarak mevcut literatür bilgisi
ışığında ürünün geçmişi, karakteristiği, yapım aşamaları ve son olarak faaliyetle ilgili güncel durum yerinde
incelenerek, konuyla ilgili yapılması gerekenler belirtilmiştir.
Ahşap İşlemeciliği Baston Beykoz Bastonu Kültürel Simge İstanbul
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | DERLEMELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 17 Sayı: 131 |