Öz
Sözlü gelenek ürünleri kültürel, ekonomik, toplumsal vb. gibi pek çok işlevleri nedeniyle eski ve yeni
bütün medeniyetlerin tarihinde önemli bir yer tutmuştur. İnsanoğlunun ihtiyaçları etrafında şekillenen bu
gelenek, içerdiği işlevlerden ötürü, ait olduğu toplumun kültürel kodlarını bünyesinde barındırmaktadır. Bu
anlamda, Türk dünyası sözlü geleneğinin mühim bir kısmını epik destanların teşkil ettiğini söylemek gerekir.
Üstelik Türk dünyasında, bu geleneğin temsilcileri son yıllara kadar epik destanları canlı bir şekilde icra
etmeye devam etmiştir. Bu yüzden, Türk epik destan geleneği sadece tarihi çok eski dönemlere dayanan bir
gelenek değildir, aynı zamanda geniş bir coğrafyada yaşadığı için Türk kültür havzasını ortaya koyan bir
gelenektir. Öyle ki bu geleneksel ürünler Türklerin genel anlamda dünya görüşünü, yaşayış biçimlerini ve
tutumlarını canlı bir şekilde aktarabilecek mühim bir çalışma alanıdır. Nitekim bundan hareketle, Türk dünyası epik destanları -kaydedilmiş metinler temelinde- araştırmacılar tarafından tasnif, tema, yapı vb. açılardan
birçok kez incelenmiştir. Başka deyişle, yapılan incelemelerde epik destanlar edebî, estetik, tematik, tarihî,
kültürel, geleneksel vb. gibi muhtelif açılardan ele alınmıştır. Bununla birlikte söz konusu epik ürünleri icra
geleneği açısından irdeleyen araştırmalar da mevcuttur. Kahramanlık temalı epik eserlerde önemli konulardan
biri de kültürel ve sosyal hususlar yanı sıra güvenlik açısından bilgi sunan olağanüstü silahlardır. Bu bağlamda
Türk dünyası epik destanlarında olağanüstü silah hususu önem arz etmektedir. Zira silah adlarının epitetleriyle
birlikte bu geleneksel ürünlerde yoğun bir şekilde yer tutması Türk kültüründe silah üretiminin teknolojik
açıdan varlığını işaret etmektedir. Bu da, Türklerin geçmişte teknik açıdan gelişmiş bir silah teknolojisine
sahip olduğunu, bu teknolojinin ise sözlü gelenekte destanlar vasıtasıyla toplumsal bellekte saklandığını ve
kuşaktan kuşağa aktarıldığını göstermektedir. Bu noktada, epik destanların örtük işlevlerinden birisi olarak
geçmişe ait bilgilerin yeni ve çağdaş yorumlara aracılık eden, tasavvur oluşturan bir yapıyı da içerdiği belirtilmelidir. Bu makalede, öncelikle Türk destanlarında silah konusunu ele alan araştırmalardan özetle bahsedilmiş, sonra silah ve Türk kültüründe silahın kısa tarihçesine göz atılmıştır. Daha sonra, Türk dünyası epik
destanlarında sıkça geçen olağanüstü silahları tespit etmek için pek çok destan metni incelenmiştir. Bu manada araştırmada ok, yay, kılıç, kalkan, mızrak, gürz, balta gibi destanlarda en sık kullanılan “yedi silah” türü
tespit edilmiştir. Günümüz silah teknolojisine göre çok vasıfsız olan bu silahların özellikleri, tasarımları,
biçimleri ve zaman içerisinde geçirdiği değişimler çok mühimdir. Makalede, bu silahların olağanüstü özellikleri birçok destandan alınan örneklerle değerlendirilmiştir. Kısaca, bu makalenin amacı, Türk dünyası epik
destanlarındaki mezkûr silahları olağanüstü özellikler açısından bilim dünyasına tanıtmaktır.