Öz
Geçmişimizi ve tarihteki yaşam tarzımızı öğrenip yeni nesillere aktarmamızda destanların rolü büyüktür. Halk destanları sayesinde tarihimizi; geçmişteki siyasi, ekonomik ve kültürel, durumumuzu biraz da olsa tanıma şansına sahip olmaktayız. Öyleyse halk destanlarının bizim tarihteki ve günümüzdeki özümüzü tanımamızda ve kim olduğumuzu öğrenmemizde çok büyük katkısının olduğunu belirtebiliriz. İşte maneviyetimizin temelini oluşturan destanlardan Kırgız halk destanı “Manas”. Binlerce yıldır halk arasında ağızdan ağıza yayılıp kuşaktan kuşağa aktarılan bu destan 2009 ve 2013'te olmak uzere iki kez; Çin Halk Cumhuriyeti ve Kırgız Cumhuriyeti adına UNESCO'nun kültürel miraslar listesine girmiştir. Evrensel ideoloji kavramını ve insaların hayatıyla ilgilli bir çok konuyu içeriğinde barındıryor olması “Manas” destanının somut olmayan kültürel miras namına layık olduğunu kanıtlıyor diyebiliriz. Tabii bu destanın binlerce yıldır saklanarak bu güne gelmesinde destancıların rolü büyüktür. Çünkü “Manas” destanını destancılar olmadan düşünmek asla mümkün değildir.