Language is a tool used to express people's feelings and thoughts, and while this tool changes and develops in the process, it also transmits various cultural elements from generation to generation. Language provides information about the social-cultural structure of the society, depending on its content or methods of use. Language is also used as a secret means of communication through symbols. Cultural elements such as motifs or symbols express any emotion or thought in a latent form. During periods when the patriarchal thought system was dominant, women in society used language as a secret means of communication. This system of thought has determined the role and social status of women in society. The patriarchal thought system has caused the formation of suppressed emotions, thoughts and behaviors on the female identity. In China, a woman is the person in the house. In some periods in China, women were defined as "housekeepers" and positioned at home. In certain periods in Chinese culture, women have become passive individuals who are placed at home and do not have the independence to express their feelings and thoughts. This situation led to the formation of the Nüshu culture, which is a tool for women to express their feelings and thoughts. The subject of this study is the Nüshu language, which is a secret means of communication and is generally a means of communication of women. The main purpose of the research is to make a social-cultural analysis in a functional context of the Nüshu writing technique developed by women in China based on embroidery and knitting motifs. In this evaluation made on the basis of functional folklore theory, culture is produced in parallel with social need and continues to live in society as long as it meets the need in a functional sense. Looking at Chinese examples, it can be said that the Nüshu written language was invented depending on social and cultural needs, and this written language was passed down from generation to generation as it continued to provide functional benefits, especially for the purpose of escaping social and personal pressures. Nüshu has been an important communication tool that provides information about the feelings and thoughts of women in society and the social status of women in society. Despite all kinds of pressure and obstacles, women who have difficulty expressing their feelings and thoughts in society have created their own cultural environment by rejecting this situation. Language has been used as a secret communication tool among wom- en for years without being noticed by other segments of society. Women who could not meet the expectations of society were called abnormal and faced the danger of being labeled and excluded by society. Such fears have pushed women into a passive position. The passive woman protested this situation and created her own culture to escape social and individual pressures. During this period, ideal behaviors were expected from women living in China within the framework of the rules determined by the society. In the letters written with Nüshu, recommendations were made for the society to behave within the framework of appropriate rules. It is shown that a passive image of women was created at that time by giving advice that a woman's duty is to serve her family and obey the rules. Thanks to Nüshu, women have continued to express their repressed feelings and thoughts, existed in society, strengthened their relationships with their peers, and most important- ly, felt the sense of belonging.
Dil, insanların duygu ve düşüncelerini ifade etmek amacıyla kullanılan bir araçtır ve bu araç, süreç içe- risinde değişerek gelişirken çeşitli kültürel unsurları da nesilden nesile aktarmaktadır. Dil, içeriğine veya kullanım yöntemlerine bağlı olarak içinde bulunduğu toplumun sosyal-kültürel yapısına dair bilgiler sunmak- tadır. Dil, semboller vasıtasıyla gizli bir iletişim aracı olarak da kullanılmıştır. Motifler veya semboller gibi kültürel unsurlar, herhangi bir duygu veya düşünceyi gizil bir biçimde ifade eden kültürel unsurlardır. Ataerkil düşünce sisteminin egemen olduğu dönemlerde toplum içindeki kadınlar dili gizli bir iletişim aracı olarak kullanmışlardır. Bu düşünce sistemi, kadının toplum içindeki rolünü ve sosyal statüsünü belirlemiştir. Ataerkil düşünce sistemi, kadın kimliği üzerinde bastırılmış duygu, düşünce ve davranışların oluşmasına neden olmuş- tur. Çin’de kadın, evdeki insandır. Çin’de özellikle Qing Hanedanlığı döneminde ataerkil toplum yapısında kadın “evci” olarak tanımlanmış ve eve konumlandırılmıştır. Çin kültüründe belli dönemlerde kadın; eve konumlandırılan, duygu ve düşüncelerini ifade etme bağımsızlığı olmayan, pasif bireyler haline getirilmiştir. Her türlü baskıya ve engele rağmen toplum içinde duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanan kadınlar, bu durumu reddederek kendi kültürel ortamını yaratmıştır. Toplumun diğer kesimleri tarafından fark edilmeden yıllarca kadınlar arasında dil, gizli bir iletişim aracı olarak kullanılmıştır. Toplumun beklentilerine cevap veremeyen kadınlar, anormal kadın olarak adlandırılmış ve toplum tarafından etiketlenme, dışlanma tehlikesi ile karşılaşmışlardır. Bu gibi korkular kadını, pasif konuma itmiştir; pasif konuma itilen kadın ise bu durumu protesto ederek, toplumsal ve bireysel baskılardan kaçmak için kendi kültürünü yaratmıştır. Geleneksel Çin toplumunda yaşayan kadınlardan beklenen toplumun belirlediği kurallar çerçevesinde ideal davranışlar vardır. Bu durum, kadının duygu ve düşüncelerini ifade etme aracı olan Nüshu kültürünün oluşmasını sağlamıştır. Bu çalışmanın konusu gizli bir iletişim aracı olan ve genellikle kadınların bir iletişim aracı olan Nüshu dilidir. Çin’de kadınların nakış ve örgü motiflerinden yola çıkarak geliştirdiği Nüshu yazı tekniğinin işlevsel bağlam- da sosyal-kültürel bir çözümlemesinin yapılması araştırmanın temel amacıdır. İşlevsel halk bilimi kuramı üzerinden yapılan bu değerlendirmede kültür, toplumsal ihtiyaca paralel olarak üretilir ve işlevsel anlamda ihtiyaca cevap verdiği müddetçe toplum içinde yaşamaya devam eder. Çin örneklerine bakılarak denilebilir ki sosyal kültürel ihtiyaca bağlı olarak Nüshu yazı dili icat edilmiştir ve bu yazı dili özellikle toplumsal ve kişisel baskılardan kaçış maksadıyla işlevsel fayda sağlamaya devam ettikçe nesilden nesile aktarılmıştır. Nüshu, toplum içindeki kadının duygu ve düşünceleri hakkında ve kadının toplum içindeki sosyal statüsü hakkında bilgi veren önemli bir iletişim aracı olmuştur. Nüshu ile yazılan mektuplarda topluma uygun kurallar çerçeve- sinde davranmasını dile getiren tavsiyeler söylenmiştir. Kadının görevi, ailesine hizmet etmek ve kurallara uymaktır, şeklinde bir tavsiye verilerek o dönemde pasif bir kadın imajının oluşturulduğu gösterilmektedir. Nüshu sayesinde kadınlar; bastırılmış duygu ve düşüncelerini anlatmaya, toplum içinde var olmaya, akranla- rıyla ilişkilerini kuvvetlendirmeye ve en önemlisi aidiyet duygusu hissetmeye devam etmişlerdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Dışındaki Türk Halk Bilimi |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 144 |