Yazılı kaynaklar kayda geçirildikleri dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısıyla ilgili önemli bil- giler sunabilmektedir. Bu bilgiler ışığında dönemin toplumsal örgütlenmesine ve gündelik hayatına dair çıkarımlar yapılabilmektedir. Türk dilinin bilinen ilk sözlüğü olan ve Kâşgarlı Mahmud tarafından 11. yüzyı- lın ikinci yarısında yazılan Dîvânu Lugâti’t-Türk de böylesi kaynaklardan biridir. Sözlük, yazıldığı dönemin sadece dil kullanımı, sözcük dağarcığı hakkında bilgi vermemekte aynı zamanda döneminin tarihi, coğrafyası, edebiyatı, ekonomisi, mutfağı ve giyim-kuşamı gibi daha birçok hususta veri sağlamaktadır. Bu çalışma ise DLT’de gündelik hayatın öznesi olarak kadın ve erkeğin toplumsal rollerini konu edinmektedir. Çalışmada sözlüğün ortaya koyduğu veriler üzerinden dönemin gündelik hayatı içerisinde gerçekleştirilen eylemlerde kadın ve erkeğin özne olarak konumlandırılmasında toplumsal cinsiyet rollerinin etkisinin neler olduğunun ortaya konulması amaçlanmıştır. Öncelikle DLT’de yer alan cümlelerdeki eylemleri gerçekleştiren öznelerin cinsiyetine ve bu öznelerin gündelik hayat içerisindeki eylemlerine bakılmıştır. Kadın ile erkeğin toplumsal konumuna ve toplumsal cinsiyet rollerinin gündelik hayattaki eylemliliklerine etkisi tespit edilmiştir. Sözlükte kadın ve erkeğin özne olarak konumlandırılmalarında mekânın belirleyici etkisi özel ve kamusal alan ayrımı üzerinden incelenmiştir. Değerlendirme yapılırken sözlüğün yazarının cinsiyetinin erkek olduğu, Türk toplu- mu ve hitap ettiği Arap toplumunun tarihî, sosyal, kültürel, coğrafi bağlamı noktasında oluşturulduğu hususu göz önünde bulundurulmuştur. Sözlüğün, İslam dinine ve yerleşik yaşama geçiş dönemi eseri olması da değerlendirme yapılırken dikkate alınmıştır. DLT’nin üç neşrinin taranması sonucunda sözlükte geçen cümle- lerde eylemi gerçekleştiren özne olarak “er”, “kişi”, “ol”, “uragut”, “işler” ve “kız” kelimelerinin kullanıldığı belirlenmiştir. Ancak Kâşgarlı Mahmud’un sözlüğü yazarken büyük ölçüde erkek cinsiyetini imleyen “er” öznesini kullandığı anlaşılmaktadır. Sözlükte öznenin “er” olarak kullanıldığı örneklere bakıldığında kahra- manlık, cesaret, statü ve mal varlığı sahibi olmak gibi konular ön plana çıkmaktadır. “Er” olarak belirtilen erkek öznesinin gündelik hayat içerisinde ağaç yarmaktan duvar yapmaya, yara sağaltmaktan ilaç yapmaya, buğday öğütmekten elbise dikmeye pek çok eylemin içerisinde özne olarak yer aldığı belirlenmiştir. Sözlükte “er” öznesini bu eylemlerin yanı sıra su içmek, aksırmak, soluğu kesilmek, yürümek gibi pek çoğu aslında toplumun tüm bireyleri için de geçerli olabilecek eylemleri gerçekleştiren özneler olarak görmekteyiz. “Ura- gut” ve “işler” olarak ifade edilen kadınların, özne olarak yer aldığı örnek cümlelerdeki eylemler ise ağırlıklı olarak “kadına ait alan” içerisinde diğer bir deyişle özel alan içerisinde gerçekleşmektedir. Kadın; ip eğirirken, ekmek pişirirken, çocuğunu emzirirken, doğum yaparken, beşiğin ipini çözerken ya da süslenirken vb. durum- larda görülmektedir. Sözlükte Erkeğin eylemlerinin büyük oranda kamusal alan olarak ifade edilen mekânlar- da gerçekleştiği görülürken, kadının gerçekleştirdiği eylemlerinin mekânının daha ziyade özel alan olduğu belirlenmiştir. Toplumsal cinsiyet rollerinin belirleyiciliğinin, toplumsal örgütlenme biçiminin, sosyal, kültü- rel ve ekonomik bağlamın, sözlüğün hitap ettiği toplumun yapısının sözlükte eylemleri gerçekleştiren öznele- rin cinsiyetinin belirlenmesinde etkisi olduğu söylenebilir. DLT’nin taranması neticesinde elde edilen 11. yüzyıl gündelik hayatında kadın ve erkeklerin rollerine ışık tutan bu veriler, Türk toplumunun tarih boyunca gündelik hayattaki değişim ve dönüşümü bağlamından hareketle çözümlenmesi açısından literatüre katkı sağlayacaktır.
Dîvânu Lugâti’t-Türk gündelik hayat toplumsal cinsiyet kamusal alan özel alan
Written sources can provide significant insights into the social, cultural, and economic structure of the period in which they were recorded. In light of this information, inferences can be made about the social organization and daily life of the time. The Dîvânu Lugâti’t-Türk, the first known dictionary of the Turkish language, written by Kâşgarlı Mahmud in the second half of the 11th century, is one such source. The dictionary not only provides information about the language usage and vocabulary of its era but also offers data on many aspects such as the history, geography, literature, economy, cuisine, and clothing of the time. This study, however, focuses on the social roles of men and women as subjects in daily life, as presented in the DLT. The aim of the study is to reveal the influence of gender roles on the positioning of men and women as subjects in the daily activities described in the dictionary. Initially, the gender of the subjects performing the actions in the sentences found in DLT and their actions in daily life were examined. The impact of the societal status of men and women and the influence of gender roles on their daily activities were identified. The role of space in positioning men and women as subjects was analyzed based on the distinction between private and public spaces. While making this evaluation, it was considered that the author of the dictionary was male and that the work was created within the historical, social, cultural, and geographical context of both Turkish society and the Arab society it addressed. Additionally, the fact that the dictionary was written during a period of transition to Islam and a settled way of life was taken into account. The analysis of the three editions of DLT revealed that words such as "er," "kişi," "ol," "uragut," "işler," and "kız" were used as subjects in the sentences where actions are performed. However, it is understood that Kâşgarlı Mahmud predominantly used the subject "er," which refers to the male gender, when compiling the dictionary. In examples where "er" is used as the subject, topics such as heroism, bravery, status, and wealth come to the forefront. It was deter- mined that the male subject referred to as "er" takes on a range of actions in daily life, from chopping wood to building walls, from healing wounds to making medicine, and from grinding wheat to sewing clothes. In addition to these activities, the "er" subject is also depicted performing actions like drinking water, sneezing, running out of breath, and walking many of which could apply to all individuals in society. In contrast, the actions performed by women, referred to as "uragut" and "işler," are predominantly seen in the "woman's domain," or in other words, the private space. Women are depicted spinning yarn, baking bread, breastfeeding their children, giving birth, untying the cradle, and adorning themselves. While it is observed that the actions performed by men primarily occur in what is considered the public space, the actions of women predominant- ly take place in the private space. It can be said that gender roles, social organization, and the social, cultural, and economic context of the society addressed by the dictionary influenced the gender of the subjects per- forming the actions described in the dictionary. The data obtained from the examination of DLT, shedding light on the roles of men and women in the daily life of the 11th century, will contribute to the literature by providing insights into the changes and transformations in the daily life of Turkish society throughout history.
Dîvânu Lugâti’t-Türk daily life gender public space private space.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Türk Halk Bilimi |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 18 Sayı: 144 |