Şiir özgün yapısıyla duyguların çarpıcı bir şekilde aktarılma aracıdır. Bu misyonuyla şiir, sosyal ve siyasi birçok mesajın iletilmesinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Nitekim genelde edebiyat, özelde şiir birçok yerel sorunun uluslararası camianın gündeminde yer etmesine katkı sağlamıştır. Şiirin bu katkılarından biri de yaklaşık bir asırdır devam eden Filistin sorununu dünyaya duyurmak için üstlendiği roldür. Filistinliler vatanını müdafaa ederken, bu bölgeden ve dünyanın farklı ülkelerinden şairler bu gayrete kalemleriyle destek olmuştur. Filistin sorununu şiirlerinde işleyen önemli şairlerden biri de neo-klasik Arap şiirinin önemli temsilcilerinden olan Ahmed Muharrem (1877-1945)’dir. Şair XX. yüzyılın başlarında kaleme aldığı Filistin Sabren adlı kasidesinde, bölgede yaşananları sade bir üslupla anlatmış ve vermek istediği mesajı ön plana çıkarmıştır. Şairin kasidesinde anlattığı yıkım ve acının günümüzde hala güncelliğini koruyor olması bir diğer sarsıcı gerçek olarak müşahede edilmiştir. Bu çalışmada Ahmed Muharrem’in hayatı hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Ardından beyitlerin açıklamalı çevirisiyle beraber tespit edilen belagat sanatlarına yer verilmiştir.
Poetry, distinguished by its original form, serves as a powerful means of vividly conveying emotions. It is widely utilized in the dissemination of numerous social and political messages, given this inherent mission. Indeed, literature in general, and poetry in particular, have contributed to placing many local issues on the international agenda. One of these contributions is the role it has undertaken in raising global awareness about the century-long Palestinian conflict. While the people of the region were defending their homeland, poets from Palestine and various countries around the world supported this effort with their pens. One of the significant poets who addressed the Palestinian issue in their poems is Ahmad Muharram (1877-1945), a prominent representative of neo-classical Arabic poetry. In his qasida titled ‘Filistin Sabren,’ penned at the beginning of the 20th century, the poet narrates the events of the region in a simple style, bringing the intended message to the forefront. The fact that the destruction and sorrow described in the poet’s qasida still resonate today has been observed as another unsettling reality. This study briefly presents information about the life of Ahmad Muharram. Subsequently, an annotated translation of the couplets and a literary analysis have been conducted.
Arabic Language and Rhetoric Qasida Palestine Ahmad Muharram Invasion
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 19 |