Bireyler
yüksek standartlarda başarılı bir sporcu olmak için küçük yaşlarda spora adım
atmakta, yıllar boyunca hem fiziksel hem de psikolojik olarak ağır süreçler
geçirmektedirler. Sporcular, bu süreçlerde birçok aktiviteden, sosyal hayattan
ve günlük hayatın rutinlerinden vazgeçmek zorunda kaldıkları gibi, zorlayıcı
antrenmanlar ile birlikte başarı kaygısının yaratmış olduğu stres ile de başa
çıkmak zorunda kalmaktadırlar. Sporcular bu anlamda yalnızca sportif performans
odaklı düşünülmemeli, fiziki, sosyal, bilişsel, benlik ve kariyer gibi çeşitli
alanlarda gelişim ve değişim gösteren bireyler olarak bilinmeli ve bir bütün
olarak düşünülmelidir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışmanın
amacı Türkiye Kadınlar Basketbol Lig’indeki yabancı uyruklu kadın
basketbolcuların Türkiye’deki basketbol yapısı ve geçirdikleri sporculuk
yaşamlarına dair görüş ve deneyimlerinin incelenmesidir. Çalışmanın evrenini 16
takımdan oluşan Türkiye Kadınlar Basketbol Liginde mücadele eden 10 takımdaki
yabancı sporcular oluşturmaktadır. Araştırma nitel araştırma yöntemiyle
gerçekleştirilmiş, veriler yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle
toplanmıştır. 13 sorudan oluşan görüşme formu ile gerçekleştirilen araştırma
sonucunda metin haline dönüştürülen veriler, içerik analizi yöntemi
kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda, kadın
basketbolcuların yaşadıkları en yaygın problemin ücretlerinin düzenli olarak
ödenmemesi olduğu tespit edilmiştir. Takımların profesyonel bir yapıda
olmayışı, iletişimsel sorunlar yaşamaları ve yaşadıkları bu sıkıntılı uyum
süreci içerisinde bir mentör desteği bulamamaları da diğer dikkat çeken
sorunlar arasındadır. Öte yandan, yaşanılan bu olumsuzlukların aksine kadın
basketbolcular, Türk toplum yapısı ve kulüplerin sağladıkları konaklama,
beslenme ve tesis gibi olanaklardan memnun olduklarını bildirmişlerdir. Ayrıca
sporcular, Türkiye’de ırkçı ve ayrıştırıcı bir tutumun aksine, hoşgörülü ve
misafirperver bir ortamın bulunduğunu belirtmişlerdir. Sonuç olarak, kadın
basketbolcuların Türkiye ve Türk basketbolu ile ilgili görüşleri genel olarak
olumlu yapıdadır.
Athletes
have to give up on activities, social life and the routines of daily life
during their careers. In addition, they have to cope with stress created by
difficult training and the anxiety to succeed. In this respect, athletes should
not be considered only as athletic performance. They should be considered as
individuals who display development and change physically, socially and
cognitively as well as professionally. When all these are taken into
consideration, the aim of this study is to investigate the thoughts and
experiences of foreign female basketball players in Turkish Women’s Basketball
League (10 teams players’) on basketball and their athletic life in Turkey. The
study was conducted using qualitative research technique, and the data was obtained
using semi-structured interview technique. The
data obtained showed that the most frequent problem the female basketball
players faced was not getting their payment on time. The fact that the teams do
not have a professional structure, experiencing communication problems and not
having a mentor to support them during this difficult process are among the
other problems which draw attention. On the other hand, despite these
difficulties, the female basketball players stated that they were pleased with
the Turkish social structure and the services offered by clubs such as
accommodation, nutrition and facilities. In addition, they have stated that
there is a tolerant and friendly atmosphere in Turkey in contrast to racism and
discrimination. To sum up, female basketball players’ thoughts on Turkey and
Turkish basketball are generally positive.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)