The article presents the comparative analysis of the traditional seasonal migrations of the
Kyrgyz pastoralists and Anatolian Yörüks at the beginning of 20th century. As it is known, the
basic livelihood of pastoralists was their herds such as sheep, goat, cow, horse, camel, etc. To
provide pastures for these animals pastoralists lived migrating among the seasonal quarters, socalled
kyshla - kyshtoo (winter quarter), iazla - zhazdoo (spring quarter), iaila - zhailoo (summer
quarter) and guzle-küzdöö (autumn quarter) building their lives depending on the four seasons.
Migration is an interesting natural everlasting process. It provides people a mobile way of life
and the opportunity of living in permanent change. Some people turned it into their cultural
heritage; others use it as their survival strategy. Turkic-rooted peoples are among those who
turned it into their culture and diversify the tradition of migration in terms of seasons, altitude,
distance, etc. This article focuses on traditional seasonal migration to summer quarter where
comparative analysis of common beliefs, understandings and practices during the seasonal
migration to summer quarter is given. Mainly based on ethnographic and folkloric oral data as well as on some archival written sources, this article comes up with two basic argumentations:
First, in early XX century the event of traditional seasonal migration to summer quarter was the
biggest festival celebration in the world of many Turkic-rooted societies. Second, although it is
widely considered that the Turkic-rooted peoples traditionally bear patriarchal structure of
society, the women had important positions in many public events; it‟s a matter of fact that the
event of traditional seasonal migrations was always led by a woman.
Kyrgyz pastoralism Anatolian Yörüks seasonal migrations traditional movements migration to summer quarter woman in nomadic societies spring quarter summer camp
Bu makale, yüzyıllardan beri Tanrı Dağları‟nda yaşamakta olan Kırgız konar-göçerleri ile Anadolu Yörüklerinin XX. yüzılın başlarındaki geleneksel yayla göçlerini karşılaştırmalı olarak analiz eder. Bilindiği gibi, Türk kökenli her iki konar-göçer halkın temel geçim kaynakları hayvanlarıydı. Dolayısıyla bunlara otlak bulmak amacıyla (kışın kışla-kıştoo, baharda yazlacazdoo, yazın yayla-cayloo ve sonbaharda ise güzle-küzdöö olmak üzere) dört mevsime göre farklı mekânlara göç ederek yaşıyorlardı. Göç ilginç ve durmak bilmeyen bir doğal süreçtir. Kimi bu süreci kültürel varlığa dönüştürmüşken, kimi geçinmek veya varlığını sürdürmek için bu sürece baş vurmuştur. Türk halkları da göçü kültüre dönüştüren ve onu gelenekselleştirerek yaşatanlar arasındadır. Bunun ilk nedeni, göç olayı veya göç ederek yaşama onlara hareketli bir hayat tarzı; hareketlilikle birlikte de daimi değişim içinde yaşama imkânı sağlamıştır. Göç ederek yaşayan toplumlar da göçlerini farklı rakım, iklim ve mesafelere göre çeşitlendirmişlerdir. Bu makalede, konunun sadece yayla göçü kısmı ele alındı ve Türk halklarının ortak inançları, anlayışları, benzer uygulamaları, göç esnasındaki hiyerarşik yapı, cinsler arası denge ve statü gibi konuları karşılaştırmalı olarak incelendi. Malzeme ve metot olarak yazılı kaynaklar da kullanılmakla birlikte, konu daha ziyâde folklorik ve etnografik sözlü malzemeler ışığında işlendi. Çalışmamız iki temel hipoteze dayanmaktadır: Birincisi, konargöçer geçmişe sahip birçok Kırgız, Türk ve Kazak gibi Türk kökenli kavimler arasındaki geleneksel yaylaya göç hâdisesi, konar-göçerler dünyasının en büyük bayramı idi. İkinci olarak, her ne kadar ata-erkil bir yapıya ve anlayışa sahip olduğu kabul edilse de, Türk kavimleri arasında kadının çok mühim bir yeri vardı; nitekim tipik bir bayram havasında gerçekleştirilen bu gibi göçlerin başını her zaman kadın çekerdi
Kırgız göçebeleri Anadolu Yörükleri mevsimlik göç geleneksel göç yaylaya göç göçebelerde kadın yazla ve yayla
Diğer ID | JA53CP82DS |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 1 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)