Günümüzde yolsuzluk hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde yaygın
bir şekilde görülen ve toplumun hayati organlarının işleyişine zarar veren
küresel bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak yolsuzluk, bir
kişinin hem parasal hem de parasal olmayan özel bir kazanç veya gayri resmi bir
amaç için görevini kötüye kullanması anlamına gelmektedir. Özellikle Enron, WorldCom,
Adelphia ve Xerox skandalları
sonrası hile ve yolsuzlukların tespit edilmesi, ortaya çıkarılması ve bir daha
yapılamamasına yönelik önlemlerin alınması önemli bir konu haline gelmiştir. Esasen
yolsuzluk doğrudan denetim ile ilgili bir kavramdır. Güçlü denetim ve muhasebe
standartları, yöneticilerin paydaşların beklentilerine aykırı bir şekilde hareket
etmesini zorlaştırmaktır. Öyle ki muhasebe standartları, bir organizasyonun
(kurumun) finansal işlemlerini şeffaflaştırmayı amaçlamaktadır. Denetim ise
şeffaflığın ve hesap verebilirliğin üçüncü kişiler tarafından güvence altına
almasını sağlamaktır. Kavramsal olarak tasarlanan bu çalışmanın amacı, yolsuzlukla
mücadelede konusunda denetimin rolünü incelemektir. Bu amaç doğrultusunda
öncelikle yolsuzluk ve yolsuzluk türlerinin kavramsal çerçevesi ortaya
konulmuştur. Daha sonra denetim ve denetim türleri kavramsal olarak
açıklanmıştır. Son olarak denetim ile yolsuzluk arasında bir ilişki ve
dolayısıyla yolsuzlukla mücadelede denetimin rolünü irdelenmiştir.
Corruption nowadays appears as global problem
that commonly observed in both developed and developing countries and which
damages the functioning of vital organs of society. Corruption is generally
defined as malfeasance of an individual to gain both financial and nonfinancial
private gains or for an unauthorized purpose. Determination of the fraud and
corruption especially after Enron, WorldCom, Adelphia and Xerox scandals, their
discovery and taking precautions to prevent them from reoccurring became an
important topic. Fundamentally corruption is a concept directly related to
auditing. Robust auditing and accounting standards make it difficult for
managers to act derogatorily to the expectations of the shareholders. In fact,
accounting standards aim to make financial transactions of an organization
(institution) transparent. And the auditing provides the securing of
transparency and accountability by the third parties. The goal of this study
which was designed conceptually, is to analyse the role of supervision in fight
against the corruption. In accordance with this purpose, corruption and
conceptual framework of corruption types was first set forth. Then, supervision
and conceptual supervision types were explained. Finally, the relation between
supervision and corruption and therefore the role of auditing in fight against
corruption was scrutinized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 3 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)