Yaşlanma gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sosyal olgu haline dönüşmektedir. Bunun nedeni ise genel nüfus içerisindeki yaşlı sayısının artması olarak kavramsallaştırılan demografik yaşlanmadır. Hızla farklılaşan demografik yapı, yaşlılıkla ilgili tutumları ve kültürel örüntüler arasındaki ilişkinin anlamlılığını, sosyolojik yönden araştırılması gereken önemli bir olgu haline dönüştürmektedir. Toplumun kültürel kodlarını barındıran, toplumun değerlerinden bağımsız bir şekilde gerçekleşmeyen yaşlanmaya ve yaşlılığa karşı toplumun geliştirdiği tutumlar zaman göre farklılık göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, demografik olarak yaşlanan toplumlarda iki farklı kuşağın (y ve z) yaşlanma ve yaşlılık algısının hangi düzeyde olduğunu araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırmada daha önce geçerliliği ve güvenirliliği test edilmiş Yaşlılık ve Yaşlanmaya İlişkin Tutumlar Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler neticesinde yaşlanma ve yaşlılığa karşı olumsuz tutum, yaşlının sosyal statüsünde yaşanan düşüşle ilişkilendirilmiştir. Yaşlı bağımlılığına neden olan gelişmeler, yaşlanmaya ve yaşlılığa karşı olumsuz tutumun önemli nedenlerinden biri olarak değerlendirilmiştir. Yaşlanmaya ve yaşlılığa karşı tutumun aktif yaşlanmayı olumsuz etkilediği, aktif yaşlanmanın tersi olan yaşamdan geri çekilmenin de bağımlığı arttırdığı görülmüştür. Araştırmada yaşlının düşük sosyal statüsü, yaşlanmaya ve yaşlılığa ilişkin tutumlarla ilişkilendirilmiştir.
Aging Elderliness Demographic Aging Active Active Aging Yaşlanma Yaşlılık Demografik Yaşlanma Aktif Yaşlanma
Aging has become an essential social phenomenon in developing countries. The underlying reason is the demographic aging conceptualized as the increase in the number of the elders within the general population. The demographic structure which changes rapidly transforms attitudes towards aging and the significance of the relationship between cultural patterns into an important social phenomenon which needs to be examined in the sociological aspects. Attitudes developed by the society towards aging and elderliness which contain the cultural codes of the society and doesn’t actualize independent from the social values vary according to time. Within this context, the study aims to examine at which level is the perception of two different generations (y and z) towards aging and elderliness in the demographically aging populations. In this study, Elderliness and Aging Attitudes Scale was implemented whose validity and reliability had been tested before. As a result of the data obtained, aging and negative attitudes towards old age are associated with the decline in the social status of the elderly. The developments that cause the elderly to be dependent on others have been evaluated as one of the important causes of aging and negative attitudes towards old age. It has been observed that the attitude towards aging and aging negatively affects active aging, and withdrawal from life, which is the opposite of active aging, increases addiction. In the research, the low social status of the elderly was associated with aging and attitudes towards aging.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kent Sosyolojisi ve Toplum Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Temmuz 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 17 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 3 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)