Görme fizyolojik olarak ışıkla başlar, ancak gördüğümüz çoğu şey (insanlar, arabalar, evler, hayvanlar, ağaçlar vb.) kendileri görünür ışık kaynağı değildir ve çevrelerine ışık yayamazlar. Bu durumda ışık kaynağı doğal olarak güneş ışığı ve ay ışığı şken yapay ışık kaynakları çeşitlilik göstermektedir. Örneğin, parlak kırmızı renkte görünen bir elma, kırmızı ışığı yansıtan ve diğer (yeşil, mavi ve sarı gibi) ışık dalga boylarını emen nispeten pürüzsüz bir yüzeye sahiptir.
Işığı ve dolayısıyla plastik anlamda ışık öğesini en etkili haliyle eserlerinde kullanan Rembrant Van Rjin ve eserleri, ışık üzerine yapılacak bir araştırmada önemli bir değer olarak kabul edilmektedir. Işığı ve dolayısıyla gölge ilişkilerini en anlamlı ve en güçlü ifadeyle göstermiş olan sanatçının eserleri üzerinden yapılan bu araştırma konu hakkında bilimsel bir açıklama getirmek açısından önem taşımaktadır.
Goya, Munch gibi ressamlara ön ayak olan sanatçı, “ışık-gölge” tekniğini kullanan bir ressam olduğu gibi kırmızı renk ve valörlerini sanat tarihi bakımından en iyi kullanan virtüözlerden biri sayılabilir. Rembrandt, portre resimlerinde de en iyi ressamlardan biridir. İnsanların ruh hallerini fırça darbeleriyle en iyi şekilde yansıtır, tarihsel kahramanları ve kişilikleri ve ayrıca mitolojik imgeleri en gerçekçi şekilde resmeder. Mitolojik konulara Ganimedos ve Proserpina olarak örnek gösterebiliriz (Hasanoğlu, 2018: 58).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 6 |
.