Özet
Küreselleşmenin vaat ettiği imkanlara karşın, her düzeyde uzlaşı kültürünün giderek yok olması, insanlığın yüz yüze olduğu en başat sorunlardan birisidir ve bu sorun uygarlıklar düzeyine sıçramış gözükmektedir. Küresel ölçekte beliren gerilimin kaynağı olarak, Doğudan yükselen güçlere işaret edilmekte, fatura daima Batı-dışı kişilere/ uluslara/ uygarlıklara kesilmektedir. Buna göre, Batı uygarlığı, onun bilim ışığından ve hümanizmasından yoksun Doğu halkları ve uygarlıklarının tehdidi altındadır. “Biz” ve “Ötekiler” şeklindeki ayrımı derinleştiren, suçluyu karşı tarafta arama anlayışından vazgeçerek, herkes kendi adına bir “uygarlık muhasebesi” yapmalıdır. Bununla birlikte, günümüz dünyasını iyisiyle-kötüsüyle inşa eden Batı uygarlığıdır. Dolayısıyla Batı ve diğer uygarlıklar arasında fark edilen gerilim çift yönlü olmaktan ziyade Batı uygarlığı menşelidir ve bu nedenle çalışma, şiddet ve ayrımcılık da üreten Batı biliminin kültürel ve epistemolojik temellerine odaklanmaktadır. Katı pozitivist paradigmanın, tüm sosyal yansımalarıyla birlikte, terk edilmesi “bataklığın kurutulması” anlamına gelebilir. .
Anahtar Kelimeler: Pozitivizm, Medeniyet, Uzlaşı, Diyalojik Demokrasi
A SEARCH FOR A DIALOGIC AND NON-POSITIVIST PARADIGM IN INTERCULTURAL AND INTERCIVILIZATIONAL RELATIONS
Abstract
Despite the promises of Globalization, gradual degradation of the culture of dialogue is one of the primal challenges faced by humankind. It seems that this challenge has spilled over to civilizational levels. Forces in the East are depicted as the source of the conflict in global levels and the blame is put on Non-Western individuals, nations and civilizations. According to this perspective, the West is under the threat of the Eastern nations which lack the light of the science and humanism of the West. However, there is an urgent need to leave “us” and “them” types of discriminations, which blames “the other” for the problems, aside; as well as a need for everyone to question themselves with respect to civilization. Nevertheless, we should also admit that it is the Western civilization which developed and shaped the contemporary world with its good and evils. Therefore, the conflict we observe between the Western and the Eastern civilizations is a one sided issue not a two sided one. That is why; it is the cultural and epistemological basis of Western science which creates conflict, violence and discrimination. Leaving strict positivism with its all social reflections might mean “cutting the roots” of the problem.
Key Words: Positivism, Civilization, Dialogue, Dialogic Democracy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 7 Sayı: 13 |
.