Amaç: Farklı Polikistik over sendromu (PKOS) fenotiplerinde klinik, biyokimyasal ve hormonal değerlerin karşılaştırılması.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Dumlupınar Üniversitesi Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum polikliniğimize Temmuz 2015- Ocak 2016 tarihleri arasında başvurarak PKOS tanısı almış 87 hasta ve yaş – vücut kitle endeksi uyumlu, 34 sağlıklı gönüllü olmak üzere toplam 121 olgu dahil edildi. PKOS tanısı için revize Rotterdam Kriterleri kullanıldı. Hastaların tanımlayıcı verileri, biyokimyasal ve hormonal değerleri karşılaştırıldı. İstatistiksel analizler için SPPS 21.0 programı kullanıldı. P değerinin 0.05’den küçük olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Bulgular: Çalışma grubunun 38’i fenotip 1 (%43.67), 6’sı fenotip 2 (%6.89), 22’si fenotip 3 (%25.28) ve 21’i fenotip 4 (%24.13) idi. PKOS ve kontrol grubunun ortalama yaşları sırasıyla 23,09 ± 4.90 ve 23.15 ± 6.40 idi (p>0.05). Vücut kitle endeksi fenotip 1 ve 2’de daha yüksek olmasına rağmen gruplar arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Bel kalça oranında fenotipler arasında fark izlenmedi (p>0.05). Hastaların % 63.2’sinde insülin direnci bulundu. İnsülin direnci en sık fenotip 2’de izlendi. Serum C reaktif protein (CRP) düzeyi incelendiğinde gruplar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark görülmedi (p>0.05). Grupların Ferriman Gallwey skorlarına (FGS) bakıldığında fenotip 2 ve 1’in en yüksek skorlara sahip olduğu görüldü. Fenotip 1, 2 ve 3’ün FGS’leri kontrol grubu ve fenotip 4’e göre ileri derecede anlamlı yüksekti (p<0.001). Luteinizan hormon (LH) değeri fenotip 1 ve 4’te kontrol grubu ve diğer fenotiplere göre anlamlı yüksekti (p<0.01). Serum testosteron seviyesi hasta grupta kontrol grubuna göre yüksek olmakla birlikte (p=0.03) fenotipler arasında anlamlı farklılık gözlenmedi (p>0.05).
Sonuç: Çalışmamızda farklı PKOS fenotiplerinde FGS ve serum LH seviyesi dışında gruplar arasında bir farklılığın olmadığı görüldü. Bununla birlikte, fenotip 2’de insülin direnci ve CRP düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı olmasa da belirgin şekilde yüksek olduğu gözlendi. Bu grubun uzun dönem kardiyovasküler morbidite açısından nisbeten riskli grup olduğu düşünülerek yakın takip yapılması uygun olacaktır.
Anahtar kelimeler: Anovulasyon, Fenotip, Hiperandrojenizm, Polikistik over sendromu
Bölüm | Original Articles |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 26 |