Objective: Foot pain, especially heel pain is one of the common problems in orthopedics and traumatology practice. It can be seen in %10 of the population at any time in their life. Calcaneal spur has often been directly associated with heel pain by physicians and patients. In our study it was requested to investigate whether the calcaneal spur is directly related heel pain or that it may be a variant that is frequently encountered in the normal population.
Method: Radiographs of 399 patients who were admitted to orthopaedics and traumatology clinic with foot pain within 1 year and 360 patients who were admitted for foot-ankle trauma were evaluated retrospectively in two groups. The presence of plantar and dorsal calcaneal spurs on lateral radiographs of the foot were investigated and compared. Patient age and gender information were accessed through the files and compared.
Results: While the presence of calcaneal spur increased significantly in advanced age (p<0.01), it was observed that gender did not affect incidence. The presence of a calcaneal spur was detected equally in both groups, and there was no significant difference (p> 0.05).
Conclusion: We believe that the presence of calcaneal spur is a finding that can be seen in the normal population, and it should not be considered as a primary factor with heel pain when detected. Treatment for calcaneal spur should be planned after excluding other factors by personally.
Amaç: Ayak ağrısı özellikle de topuk ağrısı ortopedi ve travmatoloji pratiğinde sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Yaşamının herhangi bir zamanında toplumun %10’unda görülebilir. Kalkaneal spur çoğu zaman hekimler ve hastalar tarafından topuk ağrısı ile doğrudan ilişkilendirilmiştir. Bizim çalışmamızda kalkaneal spurun topuk ağrısı ile doğrudan ilişkili olup olmadığını, normal popülasyonda sıkça rastlanan bir varyant olabileceğinin araştırılması istenildi.
Yöntem: Ortopedi ve travmatoloji kliniğine 1 yıl içerisinde ayak ağrısı ile başvuran 399 hasta ve ayak-ayak bileği travması nedeniyle başvuran 360 hasta grafileri iki grup halinde retrospektif olarak değerlendirildi. Ayak lateral grafilerde plantar ve dorsal kalkaneal spur varlığı araştırıldı ve karşılaştırıldı. Hasta yaş ve cinsiyet bilgilerine dosyalar üzerinden ulaşıldı ve karşılaştırıldı.
Bulgular: Kalkaneal spur varlığı ileri yaşta anlamlı olarak artmışken (p<0.01) cinsiyetin etkili olmadığı gözlenmiştir. Kalkaneal spur varlığı her iki grupta da eşit olarak saptanmış olup anlamlı olarak fark görülmemiştir(p>0.05).
Sonuç: Kalkaneal spur varlığı normal popülasyonda da görülebilen bir bulgu olup topuk ağrısında karşılaşıldığında primer etken olarak düşünülmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Diğer etkenlerin dışlanması sonrası hastaya kalkaneal spura yönelik bireysel tedavi verilmesi gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Original Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2021 |
Kabul Tarihi | 1 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 47 |