2000’ler sonrası İstanbulu’nda her geçen gün bir yenisi inşa edilen rezidans tipi yüksek binalarda yaşayan insanların gündelik hayatlarına odaklanan bu çalışma, neoliberal politikaların dönüştürdüğü kentin gündelik hayattaki tezahürlerine temas etmeye çalışır. Burada yaşayan insanların, evleri, komşuları, mahalleleri, sokaklarıyla geliştirdikleri ilişkiyi etnografik yöntemle inceleyen çalışma, yaşam alanındaki farklılaşmanın insan üzerindeki etkilerine odaklanır. İstanbul’un farklı bölgelerindeki binalarda yaşayan insanlarla evlerinde yapılan derinlemesine görüşmeler, gözlemler ve alan notlarına dayanan araştırma, bu tip binalarda yaşamanın kentin çeşitliliğinden uzak, tektipleşmiş bir kent deneyimi sunduğu iddiası taşır.
This article focuses on the everyday life of people living in tall residence-style buildings (skyscrapers) which are built every passing day in Istanbul throughout the 2000s. This article aims to touch upon revealing the everyday life in a city transformed by neoliberal politics by examining the relationships of inhabitants of these buildings with their houses, neighbors, neighborhoods and streets using the ethnographic method. The study focuses on the effects of change on people. Relying on in-depth interviews with people living in these buildings in different regions of Istanbul, as well as observations and field notes, the study claims that living in these kinds of buildings present a standardized urban experience.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Kabul Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 1 - Göç |