Yakın dönemdeki savaşlarda artan kullanımlarıyla dikkat çeken insansız hava araçları, yüksek kaliteli görüntüler aktarabilmekte ve bunlar çatışan tarafların propaganda faaliyetlerinde de kullanılmaktadır. Bu makalede, 2020’de 44 gün boyunca süren İkinci Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın insansız hava araçları (İHA) görüntüsü kullanımı incelenmiştir. Bu süreçte, Bakanlığın Facebook ve YouTube sayfalarına yüklenen videoların %45’inin İHA kaynaklı olduğu saptanmıştır. Uluslararası medyanın da yoğun şekilde değindiği bu videolar sadece internet ortamında yaygınlaşmamış, aynı zamanda genellikle ham şekilde Türkiye’deki medya kuruluşları tarafından da kullanılmışlardır. Savaş alanından gelen bu görüntülerin artan kullanımı, barış gazeteciliği perspektifinden yeni soruları da gündeme getirmektedir. Çalışmada, savaş meydanına sınırsız erişim ve görsel kanıt olanağı sunması nedeniyle öne çıkarılan insansız hava aracı görüntülerinin içkin şekilde savaş odaklı olduğu savunulmaktadır. Ordunun servis ettiği halde ham biçimde kullanıldığında seçkin ve propaganda odaklı olan bu görüntüler, izleyiciyi kapalı bir zamana hapsetmekte, dünyayı “biz” ve “onlar” arasında bölerek, “onların” hedef olarak algılanmasını pekiştirmektedir.
İnsansız hava aracı savaş propaganda barış gazeteciliği Karabağ Savaşı
Drones, with their ever-increasing use in recent warfare, are capable of transmitting high-quality images, which might then be exploited for propaganda purposes by the opposing forces in a war. In this article, the release of drone footages by the Ministry of Defence of Azerbaijan during the 44-day war in Karabakh against the Armenian forces in 2020 is analyzed, and the Turkish media’s approach to this matter is evaluated. It was observed that 45% of the videos uploaded to the Ministry’s Facebook and YouTube accounts were taken by drones. These videos frequently mentioned by the international media not only circulated on the internet but also were used by the Turkish media, often without being edited. The increasing use of such footages from battlefields also poses new questions in terms of peace journalism. This paper claims that drone footages that are promoted to provide visual journalistic evidence and unlimited access to battlefields have intrinsic war-oriented characteristics. When used as directly shared by the military, such raw footages serve an elite and propaganda-oriented attitude and shut the viewer into a closed space and time, dividing the world into “us” and “them” while contributing to the perception of “them” being the target.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler (Tema) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 11 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 1 - Görsel Kültür |