Bu çalışmada, yazarın on dokuzuncu yüzyıldaki “Tanrı-anlatıcı” konumunda olan geleneksel rolü ve bu rolün yirminci yüzyılın başlarında edebiyat ve felsefe uzamında açığa çıkan yeni gelişmelerle birlikte nasıl değişikliğe uğradığı tartışmaya açılacaktır. Yazarın değişen konumunun metnin ve okurun konumuyla birlikte ne tür bir ilişki içinde olduğu gösterilmeye çalışılacaktır. Bununla birlikte, bu konumun sadece metin ve okur konumuna yönelik ortaya çıkan yeni gelişmelerle sınırlandırılamayacağı, yazarın, kendisine atfedilen geleneksel rolden sıyrılma arzusunda olduğu da ifade edilecektir. Bu çalışma, yazarın otoritesine karşı yeni bir yazar figürünü tartışabilmeyi, yazarın yenilenmesi için kuramsal alanda bir imkân sunabilmeyi amaçlamaktadır
In this study, the traditional role of author that was named “the God-narrator” in the nineteenth century and how this role changed together with the new developments emerged in the space of literature and philosophy in the early twentieth century will be discussed. It will be tried to show what kind of relationships are there between the changing position of author and the position of text and reader. At the same time, the author-position can not be limited with new developments emerged in the positions of text and reader, it is also related with the authors’ desires to liberate themselves the traditional role that was attributed to them. This study aims to discuss a new figure of author against the authority of author and also to offer an opportunity in the theoretical field for the author’s renewal
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 13 |