Medreselerin ortaya çıktığı IX. yüzyıla kadar ibadethane ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin yürütüldüğü mekanlar olan mescidllerde sonraki dönemlerde de tedris hizmetleri verilmeye devam etmiş cemaat, bir yaygın eğitim hizmeti olan vaazlarla dininin emrettiği konularda bilgilendirilmiştir. Osmanlı Devleti daha önceki İslam devletlerinde olduğu gibi erken dönemden itibaren vaizlik kurumunu ihdas etmiş, büyük camilerde cuma günleri cuma namazından, haftanın diğer günlerinde vakit namazlarından sonra, kandil gecelerinde ve bayram namazlarında vaazlar verilmiştir.
Şeyh, şeyh ve vaiz, selâtin şeyhi, kürsü hocası, kürsü şeyhi, kürsü vaizi, kürsühan, katar şeyhi, meşâyih-i izâm gibi unvanlar verilen vaizlerin kurumu içinde belirli bir silsile içinde atandıkları ve selâtin şeyhi silsilesinin ayrı tutulduğu İstanbul ve Edirne’de hanedan mensupları tarafından yaptırılan veya selâtin cami olmayıp mertebesi yükseltilen bazı camilere selâtin şeyhi unvanıyla görevliler atandığı kaynaklara yansımıştır.
Bu çalışmada; İstanbul selâtin şeyhliği silsilesine dahil olan Üsküdar’daki Valide Sultan, Ayazma, İstavroz (Beylerbeyi), Selimiye, Şemsi Paşa (Adliye), Ahmediye ve Mihrişah Sultan camilerine 1160-1313/1747-1895 tarihleri arasında yapılan cuma vaizi atamaları ele alınmıştır. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Sadaret defterleri ve Meşihat Arşivi Tarik defterleri verileri ışığında şeyh unvanlı ilmiye mensuplarının silk içindeki hareketleri ve Üsküdar’daki mezkûr camilerin İstanbul selâtin şeyhliği silsilesindeki konumları ortaya konulmuştur.
The mosques, which were places of worship and places where education and training activities were carried out until the IXth century, when madrasas emerged, continued to provide teaching services in the following periods, and the congregation was informed about the issues commanded by their religion through sermons, a non-formal education service. The Ottoman Empire, as in previous Islamic states, established the institution of preachers from an early period, and sermons were given in large mosques on Fridays after Friday prayers, on other days of the week after the time prayers, on the nights of the holy nights and during the Eid prayers.
Preachers, who were given titles such as sheikh, sheikh and preacher, selâtin sheikh, pulpit teacher, pulpit sheikh, pulpit preacher, pulpit preacher, kürsühan, katar sheikh, meşâyih-i izâm, etc., were appointed in a certain line of succession within the institution and the selâtin sheikh line was kept separate. It is reflected in the sources that some mosques built by members of the dynasty in Istanbul and Edirne or mosques that were not selâtin mosques but were elevated in rank were appointed with the title of selâtin sheikh.
This study deals with the Friday preacher appointments made between 1160-1313/1747-1895 to the Valide Sultan, Ayazma, Istavroz (Beylerbeyi), Selimiye, Şemsi Paşa (Adliye), Ahmediye, and Mihrişah Sultan mosques in Üsküdar, which were included in the Istanbul selâtin sheikhate lineage. In the light of the data from the Sadaret books of the Presidential Ottoman Archives and the Tarik books of the Mashihat Archives, the movements of the members of the religious order with the title of sheikh and the position of the aforementioned mosques in Üsküdar in the lineage of Istanbul’s selâtin sheikhs are revealed.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 4 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 8 Kasım 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 2 |