Sultan Zeyneddin Ketboğa Memlûk sultanları içerisinde çok özel bir kimliğe sahiptir. Moğol-İlhanlı ordusunda
asker iken esir olarak geldiği Mısır-Kahire’de memlûk nizâmında yetişerek emirliğe hatta şartlar elverince de el-
Melikü’l-Âdil unvanıyla sultanlığa kadar yükselmiştir. Türk Devleti’nin Moğol asıllı bir sultanıdır. Saltanat dönemi
kuraklıktan kaynaklı kıtlıkların, vebanın Mısır ve Suriye halkını kırıp geçirdiği felaket günleridir. Bunun yanında
İlhanlı taht mücadelesinden kaçan soydaşlarına kol kanat gerip ülke topraklarında iskân etmesi nefretleri üzerine
çekmiştir. Memlûklerini de üst düzey mevkilere ataması kendisini iktidara taşıyan hûşdâşlarının bu kez kendisini
tahttan indirmeleriyle sonuçlanmıştır. Ancak o, hal´ edildikten sonra hastalanarak eceliyle ölünceye kadar nâib olarak
hayatını idame ettirmiştir. İlhanlı Hükümdarı Gâzan’ın Suriye’yi işgali sırasında Hama nâibi olarak askerlerinin başında
ülkesine sadakatle hizmet etmiştir.
Makalemizde Sultan Ketboğa’yı ele alırken bir yerde Moğollar ve Haçlılar karşısında Memlûkleri zafere taşıyan
önemli bir hususu yani farklı ırkların bir merkezde toplanıp eğitilerek aynı ülkü uğruna nasıl hizmet ettiklerini, dirayet,
cesaret ve yetenekleri sayesinde sultanlığa kadar yükselebildiklerini hatta tahttan indirilen birisinin yaşamının
sonuna kadar sadakatle hizmetini ele alacağız.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 2 |