Geleneksel dünyanın normatif değerleri tarihi git-geller olarak algılamaya zorlayarak insanlığı bugün muhafazakâr diyebileceğimiz bir toplum formuna iktidarı da içine alarak dönüştürdü. Bu sosyal ortamın siyasetten daha etkin bir özellik sergilediğini ifade etmektir. Çünkü aksi durumda geleneksel dünyadan ve de muhafazakârlıktan bahsedilmesi mümkün olmayacaktır. Bu makalenin amacı bunun neden böyle olduğunu anlamaya ve anlatmaya çalışmaktadır. Geleneksel dünyanın ruhu adalettir. Adalet hem bütün olarak organik toplumla ilgilidir hem de bu bütünün parçaları ile ilgilidir. Bu makale, çiftçiye yıllık vergilerini verdirtenin sadece kaba güç olduğunu varsaymanın insanı1 anlamakla bağdaşmayacağını öne çıkarmaktadır. Ayrıca makale hem modern bir ideoloji olan muhafazakârlığın genel özellikleri ile ilgilenmekte olup hem de yerel ve güçlü bir örnek olan
Maverdi’nin düşünceleri ile karşılaştırmalar yapmaktadır. Hem ideolojileri hem de tarihin seyrini anlayabilmek için muhafazakârlıktan önce geleneksel dünyaya ve Maverdi’ye bakmak insanın dünyasına derinlik katacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 10 Sayı: 40 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi