Bilim ve bilimsel kurumlar, Türk modernleşmesinin gerçekten neresindedir? Türkiye’deki üniversitelerin dünya üniversiteleri hiyerarşisindeki yeri nere-sidir? Türkiye’deki bilim, üniversite ve bilim adamı üçlüsü, “Evrensel Bilim Cumhuriyeti”nin hangi bölgesinde ve ne kadar söz sahibi olarak bulun-maktadır? Bu makalenin, Türkiye’deki çağdaş araştırma literatürünün ihmal ettiği bu kapsamlı sorulara cevap veremeyeceği açıktır; bu yüzden o, çok daha mütevazı bir görevi, 1933 Türk Üniversite Devrimi ve ulus-devlet projesi kap-samında ona yüklenilen misyonu dikkate almak ve o devrimi yapan iradenin nasıl bir üniversite tahayyül ettiğini ortaya koymak amacında olacaktır.
Çalışmanın öne sürdüğü tez, şöyle özetlenebilir: Türkiye’de “üniversite” so-runu, başka her şeyden önce “politik” ihtilafların ürünüdür. Bir asırdır de-vam eden tartışmalarla kemikleşen bu ihtilaf, Türkiye’nin “kültürel muhafa-zakârları” ile “modern muhafazakârları” arasında cereyan etmektedir. Daha açık bir dille; üniversite konusundaki ihtilaf, bugün ulaştığı form itibarı ile toplumumuzun “Hz. Muhammedsiz İslamcılarıyla”, “Mustafa Kemalsiz Kemalistleri” arasında yaşanmaktadır. Bu gerilim, Türkiye’de üniversitenin diğer sorunlarının kaynaklarının en önemli olanıdır.
Türkiye’de üniversite sorunu, 1933’de tayin edilen misyonda ikamet eder: o zamanın entelektüel-militer bürokratlarının ve günümüzün militer-sivil bü-rokratlarının bir “klişe” halinde (özellikle askeri darbe dönemlerinde) tek-rarladıkları üzere, üniversitenin misyonu, öncelikle bilim ve teknoloji üret-mek değil, modern ulus devlete meşruiyet zemini sağlamak ve “muasır me-deniyet” düzeyini yakalamaktır. Bilim, sadece tali bir misyondur. Aslî mis-yona göre üniversite, Türk toplumunu “bilime” göre yeniden dizayn et-mekte kullanılan bir dinamodur. Üniversitenin –hatta bir bütün olarak eği-tim kurumlarının- görevi, toplumu sekülerleştirmek; imparatorluk bakiye-sini “modern ulus”a dönüştürmektir.
Bu minvaldeki tartışmalar, eleştirel bir tarih okumasına paralel olarak bilim fetişizminin nasıl ‘holokost’a vardığından, Türkiye’ye gelen Yahudi akade-misyenlerin oluşturduğu diasporaya dek türlü alt-başlıklarla belli bir bü-tünlük arz edecek şekilde sunulmakta ve makale, sorgulayıcı bir değerlen-dirmeyle son bulmaktadır.
Devlet Bilim 1933 Üniversite Reformu Sürgün Alman Bilimadamları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 9 Sayı: 35 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi