Aile, toplumun en temel kurumlarından birisidir. Çocuğu muhafaza eden ilk toplumsal çevredir. Muhafazakâr teorisyenler, aileyi toplum düzenini sağla-yan en önemli kurumlar arasında saymışlardır. Bu yüzden ailenin göreceği zarardan bütün toplumun etkileneceğine dair kabul, aynı zamanda Muhafazakâr bir tepkidir. Geleneksel toplumlarda temel eğitim kurumu olan aile, modernleşme ile birlikte devleti karşısında bulmuştur. Bu süreçte devlet, çocuğun hayatına ailenin dışında bir otorite olarak dahil olmuştur. Modern ulus devlet, çocuğu sahiplenmiş ve “çocuk kimindir?” sorusunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Modernleşme, aile ile devleti farklı şekillerde karşı karşıya getirmiştir. Bazı totaliter rejimlerde bir kurum olarak aile toplum hayatından tamamen çıkarılmak istenmiştir. Türk modernleşmesi de aile ile devletin karşı karşıya geldiği bir süreç olarak yorumlanabilir. Tanzimat'tan beri devlet çocukları sahiplenmiştir. Türkiye'de aileyi ortadan kaldırmaya yönelik bir siya-set izlenmese de yeni nesiller aile ile okul arasında kalmışlığı tecrübe etmişlerdir. Geleneği temsil eden aile, Türkiye'de Muhafazakârlığın sürdürülme-sinde önemli bir işlevi yerine getirmiştir.
Aile Muhafazakârlık Okullaşma Türk Modernleşmesi Ulus Devlet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 8 Sayı: 31 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi