Cumhuriyet’in, Osmanlı modernleşmesindeki düalist ve araçsalcı duruma son vererek modernleşmeyi tam anlamıyla isabetli ve doğru bir çizgiye oturttuğu görüşü, Türk modernleşmesi tartışmalarında öne sürülen kalıp yargılardan biridir. Bu yargı, Cumhuriyet modernleşmesinin sorunsallaştırılmasını engellemekte ve onu modernliğin en önemli boyutlarından biri olan düşünümsellik öğesinden mahrum bırakmaktadır. Modernleşmede amaç ve kapsam bakımından Cumhuriyet modernleşmesinin modernlik açısından daha isabetli bir okumaya dayandığı bir gerçektir. Ancak modernlik algısı ve modernleştirme yöntemi açısından bakıldığında her iki dönem arasında süreklilik unsurunun kopuş unsurundan daha güçlü olduğu görülmektedir. Zira Türk modernleşmesinin bu iki evresinde de modernlik, onu var eden tarihsel süreç es geçilerek, bir yerden alınıp getirilecek bir meta ve modernleşme de bu doğrultudaki bir projenin devlet eliyle ve yasalar yoluyla gerçekleştirilmesi olarak algılanmıştır. İşte Türk modernleşmesinin açmazları tam da bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Bu açmazları daha yakından kavramak açısından bu iki evrenin karşılaştırmalı analizi zengin bir malzeme yığını sunmaktadır.
Türk Modernleşmesi Geç Osmanlı Erken Cumhuriyet Kemalizm Pozitivizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 5 Sayı: 18 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi