Bütüncül bir dünyagörüşüne sahip geleneksel çağda adalet, günümüzdeki hukuk ile siyaset felsefesini birbirine bağlayan tabiî hukukun dayandığı ana değerdi. Bu bakımdan o, geleneksel olduğu kadar yeni Osmanlı aydınlarının siyasî düşüncesinin de ana temasını oluşturdu. Tanzimat denen modernleşme süreci, “adaletin küsufu” ile meşruiyet krizine yol açmıştı. Bu yüzden XIX. asır Osmanlı aydınları sürekli normatif anlamına atıfla adaletin çağdaş şartlarda en iyi nasıl tekrar hayata geçirilebileceğini araştırmaya koyuldular. Osmanlı aydınları, gerek meşruiyet krizine yol açan modernliği eleştirileri, gerekse de krize önerdikleri reçetelerinde adalet kavramını merkeze aldılar. Onların düşüncesinde adalet, “Batı medeniyetinin tasavvuru, Politik muhalefet, Modernlik ve modernleşmenin eleştirisi, Gelenek eleştirisi, Toplumsal reform, Toplumsal seferberlik” olmak üzere başlıca altı konu etrafında incelenebilirdi.
Osmanlı İmparatorluğu modernleşme meşruiyet krizi adalet toplumsal eleştiri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 4 Sayı: 15 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi