Dünyevî her şey gibi dil de bir tarihe sahiptir; bugün ve dün arasında toplumsal düzenlemeden siyasal ilişkilere, gündelik yaşamdan kurumlara kadar her alanda farklılık varsa bu aynı zamanda dilde bir farklılık demektir. Biz dedelerimizle aynı dili konuşmayız, dili aynı şekilde anlamayız, kelime tercihlerimiz cümle kuruluşlarımız dahi birbirinden farklı olur. Dilin tarihi nasıl zamana ilişkin dikey bir farklılaşma yaratıyorsa, aynı şekilde sosyo-ekonomik kategoriler de her şeyle birlikte dile ilişkin de bir ayrışma, aynı dil içinde gruplasmaların oluşuna yol açar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 2 Sayı: 5 |
Muhafazakar Düşünce Dergisi