Sezai Karakoç 2021 yılında “Uzatma dünya sürgünümü benim” dediği sevgilisine kavuşmuştur. Ardında pek çok eser bırakan İkinci Yeni Akımının kıymetli şairi & yazarı & düşünürünün eserleri Türk Edebiyatı’nın güzide parçalarını oluşturmakla beraber çeşitli akademik alanlara da kaynaklık edebilecek niteliktedirler. Bu alanlardan biri de ekolojidir. Ekolojik düşünce, batıda 17. Yüzyıldan sonra ortaya çıkan, insanın doğaya efendi olma durumu ve mekanik evren görüşlerinin post-modern düşüncelerle sarsılmasının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ekolojik düşünceler incelendiğinde, modernleşme eleştirisiyle ortaya çıkmış olmaları, özellikle derin ve tinsel ekolojik düşüncelerin modernleşmenin getirdiklerine zıtlıkları ve taşıdıkları manevi yanları açısından Sezai Karakoç’un doğa ve tabiat algısıyla örtüşmektedir. Derin ve tinsel ekolojik düşünceler insanı doğayla bütünleştiren önermeler sunmakta, bunları kadim kültürlere, geleneklere, ilahi olan ve olmayan dinlere dayandırmaktadırlar. Sezai Karakoç’un eserleri incelendiğinde ciddi bir modernleşme eleştirisi, modernleşmenin insanı tabiattan kopardığı görülmektedir. Onun eserlerinin tabiat algısı da kültür, gelenek ve maneviyata dayanmaktadır. Ardında bıraktığı eserlerinde sıklıkla yağmur, deniz, güneş, gül, nehir, dağ, incir gibi tabiat unsurları manevi yönleriyle sıklıkla yer almaktadır. Ayrıca eserlerinde modernleşme sonucu ortaya çıkan doğadan kopuk kentler ve bu kentlerde betonlara hapsolmuş insanın krizi de eko-eleştiri şeklinde ifade edilmektedir. Bu krizdeki insanın maneviyata ve doğa dönmesi ile krizden kurtulacağı aksi takdirde betonlar arasında yok olup gideceği öğütlenmektedir.
Derin Ekoloji Tinsel Ekoloji Sezai Karakoç Çevre Krizi Modernleşme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politik Ekoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 18 Sayı: 63 - İman, Duruş ve Diriliş: Sezai Karakoç |
Muhafazakar Düşünce Dergisi