Ülkemizde mûsiki inkılabı, Batılılaşma programının önemli bir parçasıdır. Türk müziği bir kültür değişmesinin amacına ulaşması için uzun yıllar kamusal alandan dışlanmış, bu kapsamda devletin kültür kurumları içinde yerini bulamamış, eğitim kurumlarında öğretilmesine engel olunmuştur. Güngör, demokrasiyi, ülkenin kültür politikalarında eski hatalarından arınmayı sağlayacak bir vasıta olarak kabul etmiştir. Tebliğde öncelikle Güngör’ün resmi ideolojinin müzik kimliğimizi şekillendirirken başvurduğu argümanlara karşı eleştirilerine yer verilmiştir. Ardından Türk Müziğinin klasik eserlerini icra eden veya besteleyen bazı Cumhuriyet devri sanatçılarının toplumsal arka planlarının resmî ideolojinin retoriğiyle uyuşup uyuşmadığı değerlendirilmiştir. İkinci olarak 1940’larda Türk müziği icracılarının resmi müzik kimliğinin yanında bu müziğe alan açmak için nasıl bir uğraş verdikleri açıklanmıştır. Erol Güngör’ün bu kapsamda kullandığı “kapalı zihin” kavramına dikkat çekilmiştir. Makalede üçüncü olarak Güngör’ün demokratik rejimle milli kültür arasında kurduğu ilişki irdelenmiştir. Türk müziğinin devlet kurumlarında, kamusal alanda meşruiyet tabanını genişletmek için nasıl bir mücadele verildiği açıklanmış, buna dair bazı olgular derlenmiş, dikkatlere sunulmuştur. Sonuç bölümünde Güngör’ün vefatı sonrası dönemden bugüne kadar geçen evre ele alınmış, bu evrede devletin müzik ve eğitim politikalarının onun tespitleri içinde karşılığının ne olabileceği değerlendirilmiş ve bazı öngörülerde bulunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Müzik Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 19 Sayı: 64 - Gelenekten Geleceğe Bir Aydın: Erol Güngör |
Muhafazakar Düşünce Dergisi