Post-truth, hakikatin önemsizleştiren tüm epistemolojik ve politik tartışmalarını ortak bir çerçevede
yeniden üreten bir kavramdır. Post-truthla, postmodernizm arasında neden-sonuç ilişkisi olduğu
yaygın bir şekilde kabul edilir. Her şeyin göreceli hâle gelmesi ve yorumun bilginin yerine geçmesi
post-truthla sonuçlanan gelişmelerin başlangıcı sayılır. Ancak post-truth tipi bir düşünce iklimi
sadece göreciliğe ve belirsizliğe indirgenemez. Sosyal medya determinizmi ve popülizm de en az
postmodernizm kadar önemlidir. Sosyal medya yanıltıcı malzeme, yalan haber ve çarpıtılmış içeriği
hızla yaymaktadır. Çok sayıda kaynağı belirsiz veriye muhatap kalan bireyler ya yankı odalarına
çekilmekte ya da demagogların abartılı tepkilerine maruz kalarak uyuşmaktadırlar. Gücünü sosyal
medyadan alan post-truth; inkarcılık, safsata ve komplo teorilerinin popülerleştiği bir düşünsel
iklime yol açmıştır. Post-truthun üçüncü ayağı ise popülizmdir. Popülistler, çok kolay bir şekilde
yalan söylemekte; söyledikleri yalanları ortaya çıkaran, ahlak veya hukuk dışı eylemleri ifşa eden
girişimleri ise, halkın sesini kısmaya dönük müdahaleler olarak görmekteler. Bu çalışma post-truthu;
postmodernizm, sosyal medya ve popülizm başlıklarında tartışmaya açarken dijital siyasal
gerçekliğin yarattığı etik politik sorunlara da dikkat çekmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 20 Sayı: 67 - Dijital Çağda Siyaset |
Muhafazakar Düşünce Dergisi