Bu çalışma, aile kurumunun bireylerin radikalleşme süreçlerindeki konumunu ve bu bağlamda ulusal
güvenlik üzerindeki yansımalarını eleştirel bir bakış açısıyla incelemektedir. Soğuk Savaş sonrasında
güvenlik kavramı, yalnızca konvansiyonel askerî tehditlerle sınırlı olmaktan çıkarak toplumsal, ekonomik
ve psikolojik boyutları içerecek biçimde genişlemiştir. Özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından radikalleşme
olgusu literatürde giderek daha merkezî bir tartışma alanına dönüşmüş; birey ve toplum düzeyinde
derinleşen tehdit algısı güvenlik çalışmalarının odağı hâline gelmiştir. Dijital platformların hızlı ve denetimsiz
gelişimi, özellikle genç ve çocuk bireylerin radikal ideolojilere erişimini kolaylaştırarak radikalleşme
sürecini hızlandırmış ve daha karmaşık bir görünüm kazanmasına yol açmıştır. Bunun yanı sıra ideolojik
ve teolojik temeli olmayan popülist bir radikalleşme kültürü ortaya çıkmıştır. Bu durum, aile düzeyinden
başlayarak ulusal güvenliğe uzanan çok katmanlı bir tehdit potansiyelini beraberinde getirmiştir. Çalışma,
bu bağlamda bireysel radikalleşme süreçlerini açıklamada öne çıkan üç kuramsal çerçeveyi-sosyal kimlik
teorisi, psikanalitik yaklaşım ve hayal kırıklığı teorisi- aile teması kapsamında sistematik olarak analiz etmiştir.
Sonuç olarak aile yapısının radikalleşmenin ortaya çıkışından erken teşhisine ve önlenmesine kadar
genişleyen bir işlevsellik sergilediği anlaşılmıştır. Bununla birlikte, ulusal güvenlik stratejilerinin yalnızca
güvenlikleştirme temelli araçlarla sınırlı tutulamayacağı, aksine aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesinin
ulusal güvenlik açısından temel bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Aile Ulusal Güvenlik Radikalleşme Yalnız Aktör (Kurt) Eylemleri Çocuk Radikalleşmesi
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Aile Sosyolojisi |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 13 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 25 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 6 Kasım 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 21 Sayı: 69 - Aile |
Muhafazakar Düşünce Dergisi