Bu çalışmada, yoğun ve dikey kentleşme özelinde güneş enerjisinden akılcı yararlanma yöntemlerinin sürdürülebilir çözümleri araştırılmıştır. Bu bağlamda, çok yüksek katlı, cam giydirmeli bina cephelerindeki alüminyum malzemenin ve saydam PV gözelerinin gömülü enerji ve ekserjilerinin, bunlara bağlı olarak da gömülü CO2 salımlarının fazlalığı ve diğer fiziksel kısıtlar nedeni ile güneş enerjisinden akılcı ve çevreci biçimde etkin yararlanılmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Güneş enerjisinden yararlanmada yüksek binaların komşu binaları gölgeleme etkisinin de yasal sorunları olabileceği üzerinde durulmuştur. Makalede, yapılı çevrede güneş enerjisinin etkin kullanımında en akılcı çözümün bireysel binalar yerine bölge enerji sistemlerinin geliştirilip yaygınlaştırılması olduğu öne sürülmekte, somut örnekler verilerek sadece güneş değil, rüzgâr, jeotermal ve biyogaz gibi yenilenebilir enerji sistemlerinin melez kullanımının önemine işaret edilerek CO2 salımlarını azaltma amaçlı yeni bir şehir planlama modeline olan gereksinim belirtilmektedir. Yatay ve yaygın kentleşmenin alt yapı ve ulaşıma ilişkin ek yatırım ve işletim giderleri ile buna bağlı ek CO2 salımlarının da göz önünde tutulduğu bir enuygun çözüm algoritması tanıtılmaktadır. Örnek çalışmalarla yüksek binalar yerine yaygın kentleşmeye özen gösterilmesine dikkat çekilmektedir. Enuygun Kentleşme Modeli adı verilen bu algoritmanın anlatımı yanı sıra yenilikçi bir örnek olarak tasarlanan güneş ve rüzgâr enerjili hidrojen evi tanıtılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | icindekiler-sunuş |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 14 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 61 Sayı: 699 |
Derginin DergiPark'a aktarımı devam ettiğinden arşiv sayılarına https://www.mmo.org.tr/muhendismakina adresinden erişebilirsiniz.
ISSN : 1300-3402
E-ISSN : 2667-7520