As organizations struggle to respond to a world in which prob-lems are becoming more open, complex and increasingly networked, many have turned to design thinking as a way to obtain solutions and achieve in-novation. In this article, I will focus on the question of whether the current design paradigm is capable of delivering on these expectations, or whether design is overextended when dealing with areas of great complexity, such as in the social realm. The fact that at its core, design reasoning or design abduction requires the consideration of two unknowns more or less simul-taneously (the “what” and the “how”) puts a heavy strain on our human cognitive limitations in the best of times—and doubly so in highly com-plex problem situations. Over the years, expert designers have developed an elaborate array of coping strategies to contend with this issue. All of these help to a degree, but the fundamental issue remains. Design might be limiting itself by approaching complex problem situations through a ‘problem solving’ perspective. In this article, a radically different approach is explored, which takes the complex nature of the problem situation as its starting point, and reframes the task of design as system transformation, rather than the creation of a solution. An example from practice illustrates this new design paradigm.
paradigm design reasoning cognitive limit problem solving complexity
This article was translated with permission from Prof. Kees Dorst, the author, and Prof. Ken Friedman, the editor-in-chief of She Ji: The Journal of Design, Economics, and Innovation. You can find the original article at https://doi.org/10.1016/j.sheji.2019.05.001
Kuruluşlar, sorunların daha açık uçlu, karmaşık ve giderek daha fazla ağa bağlı hale geldiği bir dünyaya yanıt vermekte zorlanırken, birçoğu çözüm elde etmenin ve inovasyona ulaşmanın bir yolu olarak tasarım odaklı düşünmeye yönelmiştir. Bu makalede, mevcut tasarım paradigmasının bu beklentileri karşılayıp karşılayamayacağı veya tasarımın sosyal âlem gibi büyük karmaşıklık içeren alanlarla uğraşırken aşırı genişletilip genişletilmediği sorusuna odaklanacağım. Özünde, tasarım muhakemesinin veya tasarım abdüksiyonunun, iki bilinmeyenin ("ne" ve "nasıl") aşağı yukarı eş zamanlı olarak dikkate alınmasını gerektirdiği gerçeği, en iyi durumda bile insanın
bilişsel sınırları üzerinde ağır bir baskı oluşturur ve daha karmaşık problemlerle karşılaşılması durumlarında bu baskı iki katına çıkar. Yıllar içinde, uzman tasarımcılar bu sorunla mücadele etmek için ayrıntılı bir dizi başa çıkma stratejisi geliştirmiştir. Bunların hepsi bir dereceye kadar yardımcı olur, ancak asıl sorun devam etmektedir. Tasarım, karmaşık problem durumlarına “problem çözme” bakış açısıyla yaklaşarak kendini sınırlıyor olabilir. Bu makalede, problem durumunun karmaşık doğasını başlangıç noktası olarak alan ve tasarım görevini bir çözümün yaratılmasından ziyade sistem dönüşümü olarak yeniden çerçevelendiren, radikal olarak farklı bir yaklaşım incelenmektedir.
Uygulamadan bir örnek, bu yeni tasarım paradigmasını sergilemektedir.
paradigma tasarım muhakemesi bilişsel sınır problem çözme karmaşıklık
Bu makale, yazar Prof. Kees Dorst ve She Ji: The Journal of Design, Economics, and Innovation dergisinin baş editörü Prof. Ken Friedman’dan izin alındıktan sonra Türkçeye tercüme edilmiştir. Orijinal makale için: https://doi.org/10.1016/j.sheji.2019.05.001
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Endüstriyel Ürün Tasarımı |
Bölüm | Çeviri Makaleler |
Yazarlar | |
Çevirmenler | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 3 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |