There are different ways in which cultural differences are denied in Turkey. A most established among them is grounded upon the idea of ‘neutrality of state’, which argues that state is supposed to stand in equal distance towards difference. The other most effective form of denial is based upon the idea of Islamic universalism (Islamic fraternity), which has become hegemonic during the AK Party government in the last decade. Apart from these two major modalities, there are also the leftist and the liberal multiculturalist ways of denial of difference that operate through negating the constitutive link between culture and economy, identity and class, symbolic violence and economic exploitation, and ultimately between recognition and redistribution. This paper, at first, disputes this third kind of denial that operates through the forging of a strict distinction between identity and class, specifically by way of demonstrating the mutual constitution of class and identity within the context of post-coloniality. Thereafter, based on the exemplary practices and experiences carried out in Rojava, the paper examines the project of democratic autonomy –the kernel of which is universalization through localization- as a methodology of de-colonization that seeks to transcend the aforementioned distinction
Kurdish question localization universalization democratic autonomy Rojava
Türkiye’de kültürel çeşitliliğin inkârının farklı biçimleri var. Bunlardan en kadim ve yerleşik olanlarından biri “devletin nötrlüğü” olarak kavramsallaştırılan devletin herkese “eşit mesafede” durduğu ya da durması gerektiği fikri üzerinden iş gören kurumsal inkâr biçimi ise, diğeri AK Parti döneminde yükselen İslami evrensellik üzerinden işleyen inkârdır. Bunun dışında sol ve liberal çok kültürcü çevrelerin söylemlerinde kültür ile ekonomi, kimlik ile sınıf, simgesel şiddet ile ekonomik sömürü ve nihayetinde tanıma ile yeniden dağıtım arasındaki gerilimli kurucu bağın görünmez kılınması üzerinden işleyen başka türlü inkâr biçimleri de mevcut. Bu yazı, ilk olarak, söz konusu kimlik sınıf ayrımı üzerinden işleyen inkârı (post-) kolonyal bağlamı içine oturtarak ana hatlarıyla tartışacak. Daha sonra bu ayrımı aşmanın bir arayışı olarak önerilen ve esasını yerelleşerek evrenselleşmenin oluşturduğu “demokratik özerklik” fikrini Rojava örneği üzerinden tartışmaya açacak.
Kürt sorunu yerelleşme evrenselleşme demokratik özerklik Rojava
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale / Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 39 Sayı: 2 |