Türkiye Hizbullahı, Lübnan’da bulunan Şii Hizbullah’tan amaç ve örgütsel yapı olarak farklı olan, silahlı propaganda yöntemini benimsemiş, amacı özellikle Kürtlerin bulunduğu coğrafyada bir İslam Devleti kurmak olan illegal bir örgüttür. Türkiye kamuoyu tarafından muhaliflerine uyguladıkları “domuzbağı cinayetleriyle” tanınan ve hakkında yapılan araştırma ve çalışmalarda genel olarak terör ve şiddet bağlamında analiz edilmiş olan Hizbullah, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, yaygın bir örgütlenme ağına sahiptir. Bu bağlamda Hizbullah’ın Kürt kimliğine ilişkin söyleminin analiz edilmesi ve kısıtlı kaynakların ortaya konulması bu alandaki çalışmalara önemli bir katkı sunacaktır.
Hizbullah bölgedeki etkinliğini yalnızca şiddetle değil aynı zamanda entelektüel faaliyetlerle sağlamakta, siyasal söylemini ise cami ve medrese örgütlenmeleri, çeşitli yayın faaliyetleri ve dernekler ve siyasal partilerle oluşturmuşmaktadır. Son yıllarda özellikle Velioğlu Anmaları ve Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri ve Hizbullah Düğünleri gibi ritüellerle de bölgede etkinliğini artırmıştır.
Hizbullah, paradoksal olarak, PKK-Abdullah Öcalan ve HDP çizgisiyle tanımlayabileceğimiz Ana Akım Kürt Hareketi’nin kimlik inşasını güçlendirecek şekilde Kürt etnik kimliğinin bileşenleri üzerine söylem geliştirmiş ve Kürtlerin müstakil bir halk olarak anılmasına ve “Kürtlerin yurdu olarak Kürdistan”ın tarihsel bir perspektife oturtulmasına katkı sunmuştur. Bu makalenin dikkat çekmek istediği nokta, Hizbullahın Kürt kimliği konusunda, karşıtı olduğu ana akım Kürt hareketiyle paralel bir söylem geliştirmiş olmasıdır. Başka bir deyişle, Hizbullah bir taraftan ana akım kürt hareketiyle mücadele ederken, bir yandan da Kürtlerin müstakil bir halk olarak tanınmasını destekleyen bir söylem benimsemiştir.
Bu çalışmada, Hizbullah’ın yayın organlarından birisi olarak kabul edilen Tevhid dergisinde yayınlanan makaleler ve örgütün lideri Hüseyin Velioğlu’nun mezarı başındaki anmalarda yapılan konuşmaların, Kürt etnik kimliğini oluşturan ortak yurt, ortak tarih, ortak mitler ve Kürtçe gibi unsurlarla ilgili olarak nasıl bir söylem oluşturduğu incelenecektir. Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu öldürüldükten sonra Hizbullah örgütü çevresi tarafından kurulan Mustazaf Der ve Hüda Par gibi örgütlerin programları, basın bildirileri ve yöneticiler tarafından yapılan konuşmalar bu bağlamda analiz edilecektir.
Bölüm | Makale / Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 41 Sayı: 3 |